2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1205
Okunma

bahar gamzelerinin tahtında
ve yağmur en ince sesiyle yağıyor
ellerimden geçtim bileklerim zaten talan...
rüzgar koyu, yağmurla dans ediyor sanki
penceremin menteşesi gıcırdıyor
sabah ezanları artık duyulmuyor
anlayacağın yoksun diye kuşlar bile sitem ediyorlar
saçma sesler çıkartıyorlar
nerde o eski cıvıltılar?
hani sen takılır kalırdın ya,
"neresini seviyorsun şu hayvanların?
baksana beynimizi didikliyorlar" diye
inan ki
senden sonra anladım;
baharı, kuşları, hayvanları, insanları
hatta hayvanlaşmış insanları!
neden sevdiğimi...
sen varsın diyeymiş
sen gülünce kuşların sesi ritim yapardı yüreğimde
gidince anladım...
/
firari bir bestenin
yarım yamalak bir notası gibiyim şimdi
"yüzümden düşen bin parça" derler ya
her parçam sen kokuyor
bölük pörçük adını sayıklıyorum
yerlerde yüreğim
seni arıyorum
gerçi biliyorum yanlış yerlere bakıyorum
bunca zaman gönlümün gökyüzünde,
gök kuşağının kırmızısında
kuşların kanadının beyazında
tanrının en yaslı siyahında sakladım seni...
şimdi
yani sen yokken
bıraktığın uçurumlardan kendimi nasıl alacam ki geri?
ki hala aklımda
seni geri alıp; bu memleketten gitme vaveylası...
Hüseyin Özkaymak
27 Mart 2011
Ayvalıık
Uzak Kadın’a...
5.0
100% (1)