9
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1689
Okunma

I-
Yok,
Âlem-i devranın sefasında bir zerre namı
Şevki ukde şehrinin kederine
Vasfı acem dilsizi
Cennet çekilmiş yüzünde ala hüzünler.
Adı cana cefa
Adı züleyha
Adı sine-i harap gönül içinde zamana şüheda
Adı
Adı derin yara...
Gevrek gözlü yorgunluğuna eşti son bahar
Çakal suretli loşluklarda kaderi yontuldukça
Adı yoktu aykırı yanlışlarda
Kaderine laciverti sürdükçe sert darbeler
Belindeki kuşak rengini alnına kazımıştı
Adı nevbahardı belki de
Adı tiril tiril sızlanan gözyaşı göletinde
Ve çocukların dilinde oyun olan tamara....
Adı siyah perdelerle örtülen kömür gözlü karaca..
Yılankavi kıvranmalarına eş değer gözyaşı
Tırmanıyordu yüreğine çarşaf gibi kayarak.
Bir sıkımlık canı kalmış hülyalarının
Nicedir silinmiş çay bardaklarından dudak izleri
Suskuya Leyla olmuş yamalı nefesleri...
Seyrine düşen ayaz üşüyordu ikliminde
Kaybolan suretini ressamlar arıyordu
Ve kentinde hıçkırıklara boğuluşunu
Bir tutam geçliğin ihanetini kapıda bırakıp
Kentinde uyanan çocuklara agular söylüyordu yanık sedası
Yok etmeden muhabbeti adamlığını
Dudağından dökülen küfrüne emri vaki öfkeler kusuyordu
Silinmezken baldıran tümcelerin iç çekişli ezberi
Ortalığa düşmüş maskaralık insanlığı doyumsuz rehavetiyken
Kundağında ilkbaharı o acı gülüşüyle emzirdi
Bir çift gamze çöreklendi dudak dibine
“Ben kadınım” dedi
Ezbere yemin verip
Elleri kınalı gelincikken harelendi yüreğim
Morarmış tenim ile ana olmayı sevdim….
II-
Toprağında göveren başaklara ihanet ederken bayramların
Kimler aldı bedeninden ruhunu
Kimler çaldı ruhundan insan olma duygunu
k/adın!
Seyre dalıyorum dalganı denizini
Mecalsiz sürüyorsun resmine kirli maviyi
Biletsiz kaçışlarına göz yumarken vagonlar
Zoraki çekiyorsun topal hayallerini
Kentler ağlamaz kadın
İhanete göz yumar kehanetle
Biliyorsun değil mi?
Yolcular hep kaçak ve mülteci tüm çocuklar...
’insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yaparmış’ ya
Yaprak yeşiline tutkun olunca gün
Gecenin gözlerden uzak niyetlerine
Sızınca sarhoşluklar
Tok sedasıyla cebini yoklarmış toklar
Veremli nefesi tenine alakaymış
Arzu hal kadın
Arzu hali kusarmış...
Üzülme senden ibaret değil yanılgı
Bir katresin güneşte yanarken eksilen
Ve çoğalan başaklara yağmur gibi dökülen
Salyalaşan sözcükler göz kamaştırsa da ardından
Ve göbeğini kaşısa da lanetli her bezirgân
Bil ki kadın bil ki, agâh olunmaz sonradan babayiğitler
Kalptedir bütün mahlas mertlik asalettendir...
Sen kelebek kanatlarını topla çalılar arasından
Gelincikleri küpe yap kulakların ardına
Belki tutunursun kalbur altı zamana
Avare durmasın elin su iç sevda pınarlarından
Vur sazının tellerine
Bak akşam olur
Korkarsın karanlıktan
Türkünü söyle yeniden yüksek sesle
Nasılsa avuçlarında özgürlük t/uzağı maviler
Mevsim bahar ıslığı çaldıkça ayaklan...
Barbados’un yetim yüzü çökmüş çizgilerine
Mezonun lehçesiyle ağıtlanırken dilin
Hüznünün duvağında gözbebeğini öldürme
Gel adı suskunluğum
Adı merhamet silinmiş gözlerde yosma
Sana balyoz vuran ellerden korkma
Suskunluğum şahlandı dokundukça tuşlara...
...
Gel kadın
Gel
Seç takvim yapraklarından kınını
Bağışla
Bağışla efkârınla adını...
’Zalimin talim ettiği yola minnet eyleme’
Adını adını ihsan eyle...
Not:Göremediklerimize,sesine yabancı kaldıklarımıza, hayatla savaşan kadınlara, dilsiz kalan merhamete söyleyemediklerimiz......