1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1636
Okunma

Nice kervanlar gelip geçti
Her oymak bu sudan içti,
Nehirler dolusu gelen selleri
Dağ taş nasıl önleyebilirdi;
Çılgın serseri vahşileri
Bu eller sinesinde gizledi,
Mayınlar dolusu bu ülkeyi
Santim santim parçaladı elleri;
Garipler yatağı sarp vadiyi
Delip geçer mi kartal pençeleri,
Sen değil misin buranın neferi
Nereden çıktı bu leş sürüleri,
Çiğne geç aldırma zalim güçleri,
Bir bir patlat gizli mayınları
KOrkma! uçan kuş taşır bu haberi
Dinle yüreğindeki o sesi,
Bu savaşı başka kimse beceremedi;
Yiğit eylem bir güneş gibi
Haşin kayaları bile delip geçmeli
Yüreğindeki o gizil güçleri,
Uyandırmanın tam zamanı şimdi;
Pes etme kaçış yok ileri geri
Unutma önündeki denizleri,
Etrafını çevirse leş sürüleri
Tuzak kuaranların en iyisi
Allah bilir tüm yürektekileri,
Bil ki,zayıftır düşmanın hilesi
Korkma yak kendini İbrahim gibi,
Hayatın doğacak yeni filizleri
Senin savrulan küllerinde gizli,
O küller rüzgarla dolaşır ülkeyi
Küllerin değdiği her yeri
Tarih yazıcıları iyi bilmeli;
Mayınların döşendiği yerleri
Nasıl anlatırlarsa geceleri,
Senin bu korkusuz halini
Kahraman tarih derleyicileri,
Doğacakların hücrelerine çekiçle çivilemeli,
Bilmediğin bu hüzünlü yerleri
Nice kervanlar gelip geçti,
Ülkenin her karış geçidini
Yetim çocukları bekledi,...
Onlardan kalan bu yerleri
Senden başka kime teslim ederim ki,
Yansan da ateşlerde diri diri,
Kanların yeşertecek civan erleri...
Bu ülke kimin eseri,
Senin gibi yiğit erlerin yüreği
Kanlarıyla çizdi kuzeyi güneyi,
Yirmialtı kırkbeş doğu meridyeni,
Bu toprakların aşılmaz kaleleri
Otuzaltı kırkiki kuzey pareleli,
Belirsiz kalemlerle çiziliverdi;
Sen bu toprakların yiğit neferi,
Biyolojinde yok korkusuzluk güneşi,
O güneşi yaradanın sana verdi,
Sarıl ona patlat yak kendini
Çıksın ortaya bu toprakların erleri;
Yaradanın verdiği müjdeli haberi
Sendeki korkusuzluk bildirmeli,
Korkak oymakları geç git ileri
Seni kuşatsın Rabbinin görünmez eli!...
Yıl:05.01.2005
Saat:15.00-15.40
Yer:Kuzguncuk/İst.
EROL KEKEÇ
5.0
100% (1)