1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1197
Okunma
Yine şairliği peşine düştüm
Hikâyesi dahi zor bir hayatın
Açık kapısını zorlar gibiyim
“Karnı tok, sırtı pek” pişkin sanatın…
Açım, aç dediğim koyu bir yalan
Fakirim; bir gram eksilse aşım
Kırk bir tabip gezer şu ayaklarım
Dişim gıcırdasa, ağrısa başım…
“Sebepsiz gözyaşı” devrin modası
Her şeyden mahrumsun, ağlamaz isen
Önce malı ister ve sonra canı
Cananım deyip de birini sevsen…
İhtimal vermem ki ben bundan gayri
Diyemem; “ağlarsa, bir anam ağlar”
Kaç kez şahit oldum; öz evladını
Her dem rezil eden söz de ana var…
Bir kez insanlıktan renk verir isen;
Kara kalem ile seni çizerler
Hakkı çiğneyip de geri tükürsen
“Hakkımdır” Diyerek onu da yerler…
Yükselirmiş meğer gör medeniyet
Güya alçaklığın saygın namıyla
Tasdik edilir mi onur ve şeref
Bi şeref olanın; su-i zanıyla!
Şöyle bakarsın da masumluğuna
Kıyamaz, derdine hamal olursun
Belki kırk gün sonra; yoruldum desen
Karşında azılı düşman bulursun…
İtibar bellidir: “Türk’üz, Müslüman”
Yol verdi yolsuzlar sür, gidiyoruz
Zahir ucuz diye bu palavrayı
Herkesten önce biz yutuyoruz…
Taş atmayacaksam kesin kararla;
Bana şair demet elbette kolay
Yoğrulmuşsa kalbin taş mayasıyla
Başına düşeni kendi şansın say…
Yine şairliği peşine düştüm
Hikâyesi bile zormuş hayatın
Sözümle, özümle ayağa düştüm
Bozuk olunca başı, bozuk sanatın…