2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1956
Okunma
Hayat, tatlı bir zehir tattıkça sızlar yaram
O yüzden yaşamakla hiç iyi gitmez aram
On bir baş horantayla, anam garip yaşarken
Çileli bir devranı sürüp de gitti babam
Minicik umuduma, açıverip koynunu
Taşıdı nice zaman, içinde taş arabam
Çaresiz çare gibi tek sevincim, tesellim;
Bir yılda iki kere, bayramlık olan duam
Pek yorgun geceleri geçerken hayatımın
Soğuk yorgan altında, uyku bulmaktı çabam
El içinde hep yarım, bir yanım eksik, mahzun
Kalem, defter emanet, yüzüme vurma hocam…
Kolay mıdır yaşamak? Yaşamak, zor bir sanat
Anlat! Boylu boyunca, boyumdan uzun abam
Kanaat, aç gözümün, önünde mi can verdi?
Ne yesem de doyamam, ne içsem de kanamam…
Açılır, bin bir âlem, yine hüzün, yine gam
Duyulan suçsuz feryat, görülen içli dram
Nasıl anlatmalıyım? Dilim varmıyor işte
Ne kadar uzun ömür, o kadar büyük tasam
Bu benim öz yaşamım, aynada kendi yüzüm
Kimseye asi olmam, kimseyi sorgulamam
Ruhuma, ustalıkla, derdi işlemiş kader
Zahmetini çekmeden nefes bile alamam…
Bana işin zorunu, derdin hasını verin
Derdime gülmüş iken başka neşe aramam…
5.0
100% (2)