Vuslatın bir ömre yetmez buselik makamında,
İncinir asude kalmışlığım senin yokluğunda,
Bir nisan çiçeği oluverir aşkın sabahlarıma,
Gülerim ansızın seni düşünüp hatırladıkça.

Yosun rengi gözlerin baygındır yağmurlarında,
Gönlüm tatlı bir gülücük kondurur yanaklarına,
Bir sen kalırsın,yad ederim en temiz rüyalarda,
Hayalinle titrerim,figan ederim garip bahtıma.

Yılları donduracak sevgisin bende kaldıkça,
Yıllarımı dolduracak aşkın,ellerimi tuttukça,
Derdimi sevecek bir cansın beni tanıdıkça,
Utanırım işte,diyemem kal benle daima.

Deli gibi sevecek bir aşık iken,susarım yanında,
Korkarım,zarar gelmesin benden yana sana,
Severim,çaremdir sabretmek bilirim yanında,
Velakin dinlemez gönül senin gibi canın aşkıyla.

Çeşm-i bed’e düşmesin diye namın şu cihanda,
Vecd ile coşarım İlahi makamda senin adına,
Makberi düşlerim,acı düşer her cerihama,
Sen dolarsın,seninle kanarım Ferruh aşkında.

Bu latif bestenin makamında ağlarken gönül,
Her hecemde adınla başlar,olurum sonra kül.
Acı da duysam aldığım tarifsiz aşk zevki ile,
Sevinirim,olurum aşkınla her yanda bülbül.

Ve bu kadar sözden sonra tükenirim,
Dizine uzanırım,soy diye beni derdimden.
Sevinirim buselik makamında ellerinle,
Okşar ellerin aklımı,duru berr nefesinde!