6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1335
Okunma

Bekleyişlerin vuslatı kanattığı sokakları iyi bilirim.
Sevgiye ait her ne varsa gönlün içinde,
Sementasyonluğuna muhtaçlığında ki isyanlarda,
Sevgilinin kederini çalarım martı çığlıklarında.
Onay verilmemiş mutluluğu hissedip,
Aşkın partizanlığından noksan ihtilallarda,
Bembeyaz duvarları sevgimle boyarım.
Yaşamanın yüze çizdiği çizgileri de iyi tanırım.
Aşka ait her ne varsa şairlerin sözlerinde,
Sevgilinin tecrit edilmiş nazlı hislerinde,
Kabuslarımı boyarım yemyeşil dualarda.
Hükümsüz kalmış alışkanlıkları silip,
Marş komutunda isyanımla ağlarım.
Bir efiyenin tutsaklığın tadını da çok aldım.
Hayatın ihtilal kıvrımlarını gözlediğimde,
Üzgün bir serçenin gözyaşlarının nefesinde,
Yaşamanın özüne vardım kendi korkularımla.
Yaşanmış hikayeleri pencereden fırlatıp,
Hasretlik kalmış duygularımın tahtında,
Bir adımı eksik aşk ile her an yanarım.
Ne de olsa hayal değiliz hala diyebilirim.
Tüm geçmiş zaman eklerinin hüznünde,
Gökyüzünü sakladım senin için ellerimde,
Ve tüm korkularda benim adına,umutlarda.
Ölçtüğün astarı artık zihinden yitirip,
Sevginin o kutsanmış yanılgılarında,
Raksını sana bıraktığım hayale dalarım.
Ne de olsa aşkın ilk adımıdır kederle vals;
Çöllerimde yağmur yağdırmışken can,
Üzgünlüğün tutmasın yine yas…
Ne olur beni bırakma…