14
Yorum
3
Beğeni
4,5
Puan
1646
Okunma

Sabah kahvesi ve günlük gazete kıyamete yolculuk yaptırır bazen.
Yolda vicdanını bulmak olasılığı var, vicdan kıyametten çok yakar!
İçimdeki çocuk intihara teşebbüste
Onu durdurmaya yüzüm yok!
Hiç utanmamıştı bu denli tinimde saklanmaktan
Hiç bu denli yaşlı hissetmemişti kendini
Asırlık kara bir utanç omuzlarında
Öyle ağır yükü
Zamandan hızlı büyüyor
Yaşlanıyor, yüzünde buz kesiği kırışıklar
Tutamıyorum, gidiyor
Gidiyor
Ardında alfabeye henüz sığınmamış
Dile düşmemiş bir mektup bırakarak
Dur demiyorum dilimde koca kambur
Gidiyor çocukluğundan utanarak.
Bugün başka bir gün
Kıyamet acısı bir kare günlük gazetede
Ölümün ardı değil kıyamet
Kıyamet aslında suskun vicdanlar
Kıyamet, bu sabah gülümseyerek gazete okuyanlar
Kıyamet aslında bir dirhem kıyam et!
Afrika’lı bir kız çocuğu sebebi bu kara günün
Hani o gözlerinin karasını ruh halinden almış
Hani sol gözünden sızan çiğ tanesi
Yanağı ile dudağının arasına yapışmış kalmış
Ah Afrika’lı küçük kız...
İlk kez bir resimde tanıdım onu
Elinde, bedeni büyüklüğünde paslı su kovası
Ah yüreğime, yüreğime vurdu bin kere
Bir de içime işleyen o ninni arka fonda
Sanki bu olanların günahı kement boynumda.
Sonra, cam kesiği ile kadınlığı mühürlenenleri gördüm
Paslı çuvaldızla dikilip
İki çuval pirince takas edilecek, paketlenmiş bakireler
Amerikan usulü kafeteryalarda içi boş dev kumbaralar
Onlar da seni bu eziyetten kurtaramadılar...
Bu son darbe!
Bir kare utanç!
İçimdeki öfke bana
İçimdeki öfke onlara
İçimdeki öfke, insanların akbabalardan vahşi olduğunu
Bu kadar genç anlamama
Ah teni karam, bahtı karam
Sen utanma
Beyaz insanın, insanlığı senden kara.
O hüzün renkli resmin içine giremez miyim?
Yol ver!
Uzat ellerini, yanına varayım
Çelimsiz kollarına baktıkça
Boğazımda düğüm düğüm sıcak kahvem
Bilemezsin, nasıl kendinden utanıyor içimdeki çocuk...
Bilemezsin, nasıl titriyorum soğuktan, çaresizliginin sıcağında
Açsan gözlerini
Bağrıma alsam seni
Sen çocuk koksan
Ben Afrika...
1994
5.0
82% (9)
4.0
9% (1)
1.0
9% (1)