7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1247
Okunma

Tek kişilik bir hücre cezasıdır
İçimde ölüm
Cebimde sakladığım
Bozuk paramın üstünde
Bedenimin astarına
Çekilmiş fermuarın
Kırık dişidir
Sabrının deliliğinde
Kurşunlara dizilen
Ömrümün kesik yollarında bırakılan
Yolcunun ölen annesinin
Ağlayan ağıtıdır
Büyütürken elleri titrek
Koynunda sıcaklığını
Hissedip ağlamaktır
Gözlerinde yaşarken
Korkusunda dirilmek…
Ruhundan asılırken
Bedenin acısıyla yakılan
Sigaranın dumanında yok olmaktır
Yok, olmaktır nurlandığında
Sıcak yollara basılan ayaklardan
Bir daha basmayıp
Kelebeğin kozasından
Acısını akıtmaktır
Yataksız yorganlara
Uzanırken kışlık sobaların içinde
Gömülmeyi bekleyen odunun
Sıcaklığını kusmaktır
Bedene…
Yanarken küllerini yutandır
Körlüğünde renkleri seçen
Siyahın üstüne beyazı koymaktır
Tek kişilik hücre cezasında
Yatan ölüm
Kaybolmaktır küllerinden
Bulut karası renginde
Asit yağmurlarına yüzünü
Maskelemektir…
5.0
100% (5)