5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1831
Okunma

Ayaküstü sevişmelerin eseri olanlar
Yalnızken ağlamayı beceremeyenler
Suskun benzerime bıçak çekenler
Yoklar artık avuçlarımda
Öten cırcırın kıçında
Öten sesleri yok artık kulağımda
Bağrışmalarında ölen bir benzerim
Yok, artık dudaklarında
Küllerimin izlerinde
Dirilmeyi bekleyen günahlar
Yok, artık içimde
Kaynayan kazanlar
Gergin sinirler…
Kelimelerde suskun duvaklı gelinler
Beyaz bir karın örtüsüne
Dil yalayan geceler
Yoklar artık koynumda
Terli Çingeneler
Bağrışmaların kuruyan dudakları
Yoklar artık
Isırıklarında zehirli yılanların
Bedensiz başları
Yoklar ahir zamanda unutulmuş sevgililerin
Ayak izleri
Dokunuşların titrek ellerinde
Dökülen gül demetleri
Yoklar artık caddelerde
Güneşin ardından bakakalan
Evsiz çocukların sönük bakışları
Ölülerin ayak sesleri
Yok artık kulaklarımda
Bağrışların sesiz çığlıkları!
Kahvaltılık sofraların bekleyen zeytini
Sıcak ekmeyi
Bölüşülmeyi beklenen umutlar
Yoklar artık içimde
Duvağı temiz nakışlar
Al yazması bağlı beller…
Bir bir kayan yıldızın peşinden
Gittiler demirlenmeden
İçimden aktılar
Anka kuşunun hayalinde
Semalar çizerek kalbimin deliğinden
Yoklar artık
Yoklar ömrümün çiziklerde
Yoklar işte…
5.0
100% (4)