4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2143
Okunma

Açlığı kemiriyorum kaburga kemiğimden
Etimin yapışan ruhumdaki parçalarını
Bir bir tespihimin taneleri gibi
Salâvatlara sayıyorum
Avucumda ıslatıyorum terli
Usumun kayıp bilincinde
Yatan beni
Uzanmış yıldızlara ruhumun karanlık
Yollarından el uzatıyorum
Peçesinden kanamış kanatlarından
İçimde gezinen yılanların zehrine
Haykırışları içimdedir tandırın aleviyle
Yakılan ellerimin sana dokunuşları
Nasırlarımdadır kokusu
Saçlarının ruhumdaki isyanı
Dudaklarındadır göğün maviliğinde
Üstüme yağan yağmurların
Beynimdeki eksik kokusu
Nadaslı tarlamın kurak çiçeğinde
Sineklenen öküzlerdedir
Pisliğindeki kokuşmuşluk
Sevdanın zincirli örslerindedir
Uzanmış bakışlarımdaki
Duman isi…
Ovamım içinde yatan
Yağmurlu bulutumun içindedir
Kaybettiğim ruhumun ışığı
Süzülendedir dudaklarımın kirli
Pasındaki senler
Düşürüp bastığım topraktadır
Bedenin uzayan ruhu
Çeksem de Fırat kollarından üstüne
Sırtımdan sersem de okyanusu
Açlığında ki kuraklığa
Tanrının bakışlarında
Çizilmiş yolunu ıslatamam güzel
Beynime sıskamda geceyi
Sana dokunuşlarım beynimin kirli
Kafesinde tutsak kalacak biliyorum
Cenneti koparsam da saçının tellerinden
Düşen taşların göğüs kafesimdeki yeri
Kadar yaşar mıydık ruhumuzda
Ölümden kaçtığımız kadar ölür müydük içimizde?
Biliyorum ki sonunda kapalı kapıların
Yüzümüzün yüzünde kırık bir ayna
İzinde kırılacağını
İçimizde büyüttüğümüz
Ölümün ağlayacağını biliyoruz artık
5.0
100% (6)