Ebedi dileklerimi sunuyorum sana
Gözlerine müjgan olan benliğine
Kıyısından tutup sarılıyorum
Bir şerbet gibi içiyorum soluğunu
Derinleşen çizgilerime koyuyorum
Bükük kalmış boynumu

Kırık kanadımın üzerinde uyuyorum
Yer/ gök mavi bir rüyaya yatmış
Eylül son turları adımlamakta
Üşümüşlüğüm titremekte
Sana sokuluşlarım misli misli artmakta
Vadesi dolmuş yalnızlığımı
Uzatmaya çalıştıkça
Aklım ücralarda elemle konuşmakta

Sen çıkar aklındaki beni
Ben kırsal çöllerin öksüz yasemini
Hiç duraksamadandır aslında gidişlerim
Sen çek gölgeni üzerimden
Bir düğüm attın, gayrı ben çözemem

Sallan ruhumun eyy perdeleri
Açılsın yeni yetme gülleri
Goncalardan leb dökülsün
Mısralarım ıslansın
Çek kürekleri
Haydi asıl son seferde

Gel tuzaklar kur içime
Yalpalayarak düşeyim bilmediğim gözlerine
Kanatlarımı tek tek açıver
Tut göğsünü artık atmasın yeter
Merak etme gülüm ayrıcalıkların yeter

Son seferlerini ekiyorum toprağa
Aklım mıh gibi
Yüreğim peşkeş çekilmiş
Sar düşlerimi usulca
Bak bir son var ufukta
Sen bana gelirken
Ben sende ölüyorum yanmışlığımla
Gel al titrekliğimi üzerimden
Seslen kanatları uçuşmuş perdelere
Kızıl buharlar çıksın damarlardan
Al entarin soyulsun hücremden
Tık nefeste kesilsin
Tek selada iki can versin

Işıyor sabah
Camlarım puslu
Ayağım çıplak divanda
Sen giderken izini avuçluyorum
Yokluğunda
İnlemeler can veriyor kuytularımda
Askıya aldıklarımdan
Son hıçkırık damlıyor
Ve ben sana düşüyorum
Peteklerim akmakta
Yanlarım sızlamış tokat vurdukça

Son irin kat/mer kat/mer düş/müş sokak kaldırımlarıma


YORUMU İÇİN:YALNIZLIK ABİDESİNE SONSUZ SELAMLARIMLA.