0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1453
Okunma
Çıldırmış yıldırımlar
Düştüğünden beri
Tevekkülle örülmüş damlara,
Beklemekteyim
Ne zaman bitecek diye
Şu amansız secde
Eli kolu bağlanmış
Öfkeye değer bir hayretle.
Kim unutturdu? Şu ellere kılıç tutmayı
Kim unutturdu? Zorba gözlere adil tokadı
Bir yanığın acıdıysa
Öbür yanığını çevir
İşte bu barış
Helal lokmalara şifrelenmiş
Kılıç ise yeraltında da keskin
Gülümseye gülümseye
Kör olmuş gözlerin…
Güne acıyan güneşler doğmakta
Bu topraklarda,
Kalmadı gecede artık
Huzurlu bir karanlık,
Yağan yağmur duasız,
Nursuz gök dağlanmakta.
Yaşanası bir korku değil bu
Umuda dair
Yaşamak için gerekli
O ilk uçuşun
Bu o korku değil
Gözlerindeki
İlk defa kanat çırpan
Her minik kuşun.
Nasır tutmayan eller
Açılmamalı havaya,
Temizlenmeden şu toprak
Değmemeli hiçbir alna;
Uyan!
Uykudan sonra gelir tevekkül;
Sen ekmedikçe olmaz
Cennette bile
Bir tek gül.
Kalk!
Yeterince demlendin;
Yeniden tak beline
Kitap içindeki hançeri,
Temizlensin gelinler düğünlere,
Yeniden söz verilsin çocuklara,
Bırak taşısın hayatı
Aciz sandığın bedenin
Ağlaya ağlaya
Açılmayacak gözlerin…
Çıldırmış yıldırımlar
Düştüğünden beri
Tevekkülle örülmüş damlara,
Dilemekteyim
Ömrümden ömür
Ayaklanmış her cana…