0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2291
Okunma
Ne şehrin ışıkları ne de gökte ay,
Aydınlatmıyor bu sokağı.
Bakkalı, manavı yok,
Olmadı hiç çocuk parkı;
Ne yağmur ne de gözyaşı,
Islatmıyor bu sokağı.
Her geceki gibi başladım
Adım adım yavaş yavaş;
Kaldırımı yok,
Yok ayak seslerimden başka bir ses;
Aldırmadım,
Taşınmadım bu sokaktan,
Karışmasa da nefesime
bir başka nefes.
Yaşayanları var elbet,
Hiç çıkmış olmasalar da sokağa;
Gecekonmuş hayatlar
Vergisizler,
Tapusuzlar,
Ölmemişler
Ya da belki sadece
Yalnızlar...
Sağımdaki ilk evde,
Afrikalı bir aile oturuyor.
İlk geldiklerinde beş kişiydiler
Bir anne, bir baba, üç çocuk;
Bir çocukları öldü,
Sonra biri daha,
En sonuncusu,
Öyle bir bakıyor ki pencereden
Süte doymamış gözleriyle,
Sanki değmez diyor yaşamak bu dünyada;
Yemek desen,
Lezzetli fakat rezilce...
Hemen sonraki ev, iki katlı;
İlk katta Filistinli bir aile,
İkincisinde Iraklı.
Daha doğrusu anılara bulanmış evler:
Kör, sağır, dilsiz...
Çok uzaklarda kurumuş burada akan kan
Sahipsiz eskimiş eşyalar.
İsyansız, sessiz
Sedasız bir talan...
Ara sıra giriyorum eve,
Havalandırmak için
Tozlanmış mutlulukları.
Göze çarpan ilk şey,
Filistinli evde bir resim:
Bir baba, Iraklı, ölü
Kucağında bir çocuk, dünyalı ve ölü;
Iraklı evde bir resim:
Bir anne, Filistinli, ölü
Kucağında bir çocuk, dünyalı, o da ölü...
Üçüncü ev ise kalabalık
Ya da bomboş, bilemiyorum;
Onlarca soluk,
İsimleri önünde bin bir sıfat,
Yüzlerinde bin bir övgünün ihtirası
Lakin görülmemiştir bacalarında,
Kaşık kaşık paylaşılmış
Sıcak bir aşın dumanı...
Sol tarafımda tek bir ev var
O da kiralık,
Daimi bir oturanı olmadı hiç;
Her gideni bir şey aldı benden,
Her geleni bir şey bıraktı.
Çok gecelerim oldu bu evde, sımsıcak
Lakin hiçbir gece gündüze bağlanamadı...
Utanmalı bilmem,
Sağdakiler varken
Soldaki evi kiraya vermek;
“Serde erkeklik var” demiş şair,
Serde canlı olmak
Atılmıyor yürekten hazzı:
Bir dişinin kollarında uyumak...
En küçük evi sokağımın,
Ta öbür uçta;
Hiç sönmedi sarı ışığı,
Yandığından beri.
Yetişemeseler de Nazım’a,
Diktikleri kayınlar,
İnadına yeşerdi.
Hep çocuklar var içeride,
Hepsinin adı umut,
Hepsinin yüreğinde sevgi,
Hepsi bir ağızdan haykırıyor:
Gel amca gir içeri...
İşte budur benim sokağın sakinleri.
Aydınlanmıyorsa da,
Islanmıyorsa da;
Tükenmez umut hiçbir zaman,
Hangi sokakta olursa olsun,
Dinmedikçe
Herhangi bir evdeki
Çocuk sesleri...
-her çocuğa bir sokak lazım her sokağa adalet-