95
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
3537
Okunma
Mâsivâ: Allah’tan başka her şey
Ber: Fayda, göğüs
Nâr-ı beyza:"Akkor, beyaz ateş" mânâsında olan bu tâbir fizikte: 1800 derece kadar olan hararette erimeyen cismin sıcaklık hâli demektir
Ker: Sağır
Ser: Baş,zirve
Zir’ü zeber :Karma karışık
Men Rabbüke?: Rabbin kim
Ahdan: Dostlar, yoldaşlar
Kirpik ve gözyaşlarım varlık öyküme şahit
Çehreme bakanlara acıyı hissettirir
Gaybın gaybına erme arzulandığı vakit
Mâsivâ nokta olup, hemen tövbe ettirir
Der şimdi aklım gönle, susma söyle daim ’Hû’
Gider ses makamına, kesme söyle daim ’Hû’
Umurumda mı sandın günün doğup batması?
Zamansızlık içinde aşk zamanı kurmuşum
Ya her müşahedede kalbin böyle atması?
Hükme hayranlığımdan ak secdeye durmuşum
Ber isen midemden geç, ey nefse azık taam!
Siper isen kusur ört, göğe yükselen duam!
Râhim olan Allah’ ın muhabbeti derinde
Aşk öldürmese bile böyle hâlden hâle kor
Nâr-ı beyza nedir ki benim nâr’ ım indinde?
Yakıp yakıp var eder ruhu dirilten akkor
Ter atsam attım demem, vahdette ol’ dur Allah!
Yeter demem Allah’ ım, rahmetin boldur Allah!
Aşkın gerçek sahibi alınca emaneti
Burundan ateş veren nefsten eser kalır mı?
Recmedince kalplerden, dünyaya esareti
Teslim olan ruhlarda hiç bir hasar kalır mı?
Yer fâni, sema fâni; geçtim fâni âlemi
Seher vakti rızkımdır tesbihimin elemi
Bedrin aslanı gibi güçlü iman sarsılmaz
İki dünya için de İslâm’ dadır selâmet
Yılmaz, ’Hilâl’ uğruna savaşan asker yılmaz!
Nusret gelir mümine, şühedaya selâm et
Ser; sarhoşluğa dalıp zir’ü zeber olmasın
Beter olmasın canlar gafletlere dalmasın
Şeytana rehin aklın kıyamı ruha zehir
Zîrâ şer hükmederse eziyet görür cihan
Kutlu yöne yolculuk edildiğinde tehir
Dünyanın hâli olur cehennemden de viran
Er geç göğsüne bizi misafir eder turab
Biter dünya telaşı, huzurundayken Ya Rab
Uykuda ve uyanık her ânıma El-Vekîl
Bismihû candan önce ’Söz’ lere taç değil mi?
Çileli sinelere ihsan eden El-Celîl
Yedi kat yer ve gökler, sana muhtaç değil mi?
Ker misin yoksa kör mü? Yer, gök çoktan korkuda
Yiter yitmez insanlar ’Men Rabbüke?’ sorguda
Zaman; ’Fasl-ı zikirde’ Ya Hû, Musavvira’n-nûr
Eman; ’Fasl-ı fikirde’ Ya Hû, Mukaddira’n-nûr
Derman; ’Fasl-ı şükürde’ Ya Hû, Münevvira’n-nûr
Ahdan; ’Fasl-ı takrirde’ Ya Hû, Müdebbira’n-nûr
Der şimdi aklım gönle, susma söyle daim ’Hû’
Gider ses makamına, kesme söyle daim ’Hû’
Müjgân Akyüz /MAJ