10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3551
Okunma

nemrut ve ceberrut
üstelik hep haklı ki
o hep öyle sanıyor
bilmez ki
her sabah aynada
mahremi ayan
ruhunu üryan bırakan bir çift göz
haylidir yalan dinlemiyor
anlatıyor ha anlatıyor
günden geceden süzdüğü iğreti sevdaları bir bir
en afili
en geçerli mazeretlerle
sonra da ekliyor çatılmış kaşlarına bakıp
"aman be birader
senle de hiç konuşulmuyor"
delirdi mi yoksa
yoksa bilmezlere mi yatıyor
işte bunu kimse bilmiyor
cebinde kırık can parçaları
tütün lekeli parmaklarında
sancılı vazgeçiş boğumları
dilinde inatçı bir pas tadı
ne çayla
ne şerbetle silinmiyor
dur durak bilmeden
duvardan duvara vurduğu
ve nedametsiz öfke gecelerinde
güzelim gözlerini taammüden kör ettiği gönlüne
labirent çapraşığı aklında her gece
bilinmez ki ne tuzaklar kuruyor
acınası bir yalnızlıkta oysa
iç burkan karakalem bir ömür taslağı var paletinde
hangi yanına şekil verse
öbür yanı siliniyor
üstelik hüner bellemişken
firari şiirlerinden her gün dünden ziyade uzak gitmeleri
ustura ışıltısı kondurmuşken tam gözbebeklerine
niye böyle oluyor
neden
her gece
kör karanlıklarda düşe kalka
kendine çıkan yolları bir bir yitiriyor
şimdi
bahara uyanırken kâinat
bir veda hazânı yaratıyor hatıralara
döküyor gazelini mısraların ki
artık onlar da gerçeği anlatmıyor
vaktiyle şâd ettiği bir hayali kovalıyor kirpiklerinden
ve gün başlıyor
yine nemrut ve ceberrut
üstelik hep haklı ki
o hep öyle sanıyor
bilmez ki
her sabah aynada
mahremi ayan
ruhunu üryan bırakan bir çift göz
haylidir yalan dinlemiyor…
CEYDA GÖRK
7NİSAN2010