vakit yükselirken
elimde fidan
zaman hesapçı
bitiyor içkisi

ayın şişkin gözleri
koltuk değnekli
ayağımda çarık
ay ışığı
cebimde yaprak

Gök gözlü kurt
karnı çanta büyüklüğünde
kemiriyor memleketin ciğeri
acıyor bereketi

Ay flüte girerken
esmer tenli büyücü
uyku dinlemede
flütten dinlenir
memleketin türküsü

Hayat ne sıkıcı
beş buçuğa doğru
Sabahın yarım yüreği
Bulaşıcı sevda
kışlalara yayılırken
bir salgın gibi
Ana kokusu
meleklerin kanatlarında göğe tırmanırken
ve anaokulu
Haberler göndermede
memleketin Türküsü

boğuk sesli
devasa emaneti
titreyerek uyanır
Bir bahar yolcusu

serin sular içmek için
Bıçak sırtında dere
ağır ağır süvari alayı
içimde ilerlemede

serin bir koku
çılgın bir begonya
Görünüyor uzaklardan
okyanusun derinliklerinde
İki balık dinlenmede
yada bir ağaç dalında şakıyor
sisli Türküsü

dellenen denizler
Alabalık alayı
bir gölgeye doğru çekilirken tekir çayı
duyabilmek gökyüzünde memleketi
ucuzda değil rengim
izinli Türkülerim

Altın Kubbe
kan tutar buludu
kanı kırmızı beyazca
Kara hisar kalesi
Tutuyor ellerimi

Unutkan çığlıklar
solgun yüzleri süslü
kızlarım var çokça
bir kılıçki demleniyor kında
Kokuları paslı

hınca hınç adak dolu
Sabah yaşanası duygularda canlı
bohçaları puslu
içimde kıpırdandırken ova
oynaşan çocuklarım
kanatlanır bâkir umutlarım

dağların eteklerinde
Kalabalık kızıl renkli ve ben
seyyah günlüğü
Yeşil ırmak akarken dinlenir
Köprüler mezarlar seslenir
yukarı ya doğru kaldır başını
Yunus yolcusu
Laleler kır çiçekleri
Pazar gezisinde
Keserler yolunu

Büyük kanatlı melekler
Yeşil cami etrafında
Seversin memleketi

kızıla yanık türküleri
seslere üflenen ney
flûdü içerken mey
Neyzen Tevfik olursun
23 Nisan çocuk kanatlı
ve çift kanatlı güneş
Yaşanası memleketim
evde aşa
vahşi ormanlardan ocağa gelesi
Bir ihtimal ki beyaz atlı
ne çok benziyor ikiside