4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1941
Okunma
İsrafil oracıkta ortadan kayboldu, birden
bir yırtılma sesi geldi bir yerden
teflon tablalarda geri dönüşen cesetler sustu
sindi kokular ve korkular kesildi
çığlıklarda öyle. Durdu
pişmanlık secdesinde alna batan bıçaklar
parmak uçları uçları kör tünellere çıkan
yalvarmalarla yakılmış yananlar
ve yakanlar
Tanrıya bakıyordu, Tanrı
gökadada o anda olana, bitene
bitemeyene şimdilik aldırmıyordu
koca uzay, kocaman uzay
bir uçtan bir uca uçukladı sanki
uzaktan alarmı andıran patlama sesleri geldi önce
ve kuarzanları silkelendi zilzal
sonra sonsuzluğun içinde kün denen yerden
yerleri yeksan eden yüzler belirdi. Mor
karacisim mahlukları gelmişti
günyüzü görmemiş gözleri
karbondan kanatları
ve karnındaki aç kara delikle, eğildiler
her şeyin eğildiği Tanrının karşısında
öyle birden bire bir yerden bir yere
gel denmeden gelebilen ender meleklerdi
Rıdvan bile çıka geldi
bu aya ayak basmak gibi bir şeydi
bunca şeyin içinde
Ve rüku kürsüsünde kulluğa kilitli bir dille
ışıkça konuştu konuşanların en korkuncu
konfor merdivenleri ve kaynar sular
karadelik dağlarında beyaz cüceleri öldürüyordu
insanı içine alan cennet
ve cehennem
yıldızları yakan simyayı söndürüyordu
bu, künyesi kritik yarıçapı çatlatan
bir kriz doğuruyordu. Susuldu
Tanrıdan çözüm bekleniyordu
and içilen asrın içinde
o cumadan sonra cumartesi
dinginleri tedirgin
tedirginleri dingin
çok uyumuş uyanıldı
kan kusturan şebekelerle birlikte
yeryüzü yeniden kurulmuştu, yeniden
dinsizler dışında kıyametin bilgisi
kıyamet kadar bilginin içinde kaybolmuştu
otuzbir10İst.
5.0
100% (2)