11
Yorum
56
Beğeni
5,0
Puan
1968
Okunma

Başkasına ulaşma çabasıyla
ıslığı körelmiş nefes bileylenir,
civası hafifleyen fiyaka tazelenir
ve parmak uçlarına şeker emdirilir,
önce. Sonra mezarına basılmış ölülerin
çığlığını yankılayan sağırlar korosu susar
ve insan çölünde sayılmak için
zerrecik fiziğinden şefaat umanlar,
dolaşıma çıkar.
Bekleme alanında ağırlanan hınç
ve hırçınlığın gizli senaryosu,
dile parlak gelen kaygan kavramlar
ve emilimi kolay spot anlamlar, cürete yer açar
ve gözkapaklarına rağmen gözü dışarda öteki
gizlenmiş nabzıyla bulur bizi.
Çilingir dikkatiyle kurcalanmış hazzın,
labirenti bitmiş, şaibeli bir uçurumda
düşüp kalkan ruhun çıplaklığı sona ermiştir.
Ağzı mürekkep saçan, kaderin fırıldağı
dönmektedir. Dönmektedir insan,
dengenin kimyasını bozup kendine
haklarını okumak için çığlıkçayı sökerek.
:
Vicdan, ve akrabası tenin itirafları
halvet olur, şalter kalkar
ve inkarın tornasından işportaya
kadük bir ağlatı fırlar. Yanmak için
şeylerin şekle büründüğü cehennem,
turist kafirler gibi gezilmiş
sözcüklerden kefaret süzülüp,
sümme haşa, ayaklar altında ezilmiştir.
5112bin23İst.
5.0
100% (21)