Nazardan çatlayınca o şehirli orman Bir bıçak gibi kadastro geçti sırtından Eteğinden ağrıları aldatan Apranaks mavisi. Ve kanserli Sperm emen ıslak mendiller geçti
Geçti Bir orman gibi kardeşçe geçilen Günler için artık çok geçti
Zina dolu bir dünyadır bu Miyom dolu dölyolları doğurgan Yaşamaktan ölür insan Boğazına kadar yaşamaktan Kırgın günleri genlerine yoran Eşrefi mahlûkattır artık insan
Örtüleri kaldırdıkça kangren kokan
2162bin10İST.
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
süregiden yaşam sunularını, hiç akla gelmeyecek kuytuların neminde bekletip küflerini rengarenk sözcüklere ışınlayarak bazen deli belki de serkeş ve hatta dokunulmaması gereken mantarlar halinde çoğaltma hakkını kullanırlar.
sızıntı yahut hava boşluğu anlarını sözcüklerinize parlayarak geçtiğimin farkındayım
öyle muhteşem bir güzellik ki cenin nasıl olurdu nasıl bu ayna çok şey söyledi herbir kelimesi tonlarca ağır
dizelerin bir kısmını en fazla ilgilendiren sureydi
2. O, insanı "alak" dan yarattı...
yarattı.. yarattı..
yaşamı boyunca hayatın çirkin hiçbir sokağıyla karşılaşmamış olmanın verdiği garip bir şükür ve bundan dolayı hissettiğim suçluluk duygusuyla
-örtülerini kaldırdıkça kokuşan ve bir anda tüm değerini yitiren değerlerin yani hayatın, yani sevgi üzerine herşeyin belki sevgilinin..
zulasında daima umutlar barındıran biri olmama üzülerek fena halde kaşlarımı çatıp; hâlâ biraz olsun umut varsa, bütün herşey adına tükenmeyecek olan uranyumsa uranyum en fazla allah'ın mukaddes kelamında bulduğumdu diyebilirim
gecikmiş bir yanıt olsa da çok uzun süredir okuduğum şiirlerinizden en can alıcısıydı diğerlerine arada bir gelirim
esenlikler dileğiyle
wewin tarafından 7/23/2010 5:43:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu yorum, nihayetinde esenik dilemekten çok, bir esenlik bildirisi olmuş; iyi de omuş. Olmuş olmasına ya, yaşadığı her anı, bir müruruzaman kabulüyle yaşamış biri, birini acısıdan, ağrısından, ağlayışından başka bir dille anlayamaz. Anlayamıyorum da. Bu bağlamda; yazdığınızın her satrında, satır satır durup, durudurup kendimi, kal-ü belada ayağımı kaldırdığıma, lanet ediyorum. Geç mi, yoksa geçti mi; pişmanlık kervanı bilinmez artık. Bilinen, mürekkepler kırkıncı günde kurur, ve kapanır defterler...
Çok teşekkür ediyorum, bilipte yazmadıklarınız için; yazdıklarınızdan dolayı...
Bu yorum, nihayetinde esenik dilemekten çok, bir esenlik bildirisi olmuş; iyi de omuş. Olmuş olmasına ya, yaşadığı her anı, bir müruruzaman kabulüyle yaşamış biri, birini acısıdan, ağrısından, ağlayışından başka bir dille anlayamaz. Anlayamıyorum da. Bu bağlamda; yazdığınızın her satrında, satır satır durup, durudurup kendimi, kal-ü belada ayağımı kaldırdığıma, lanet ediyorum. Geç mi, yoksa geçti mi; pişmanlık kervanı bilinmez artık. Bilinen, mürekkepler kırkıncı günde kurur, ve kapanır defterler...
Çok teşekkür ediyorum, bilipte yazmadıklarınız için; yazdıklarınızdan dolayı...
Bu yorum, nihayetinde esenik dilemekten çok, bir esenlik bildirisi olmuş; iyi de omuş. Olmuş olmasına ya, yaşadığı her anı, bir müruruzaman kabulüyle yaşamış biri, birini acısıdan, ağrısından, ağlayışından başka bir dille anlayamaz. Anlayamıyorum da. Bu bağlamda; yazdığınızın her satrında, satır satır durup, durudurup kendimi, kal-ü belada ayağımı kaldırdığıma, lanet ediyorum. Geç mi, yoksa geçti mi; pişmanlık kervanı bilinmez artık. Bilinen, mürekkepler kırkıncı günde kurur, ve kapanır defterler...
Çok teşekkür ediyorum, bilipte yazmadıklarınız için; yazdıklarınızdan dolayı...
Bu yorum, bu metni karşılamamış. Belki, "uranyumu azalan kıyamete, ANTRE" ya da devamında " suarede dağılan kıyamet" metinlerinde daha anlamlıolurdu. Fakat genede yazdıkarını ezberden söyleyen bir olarak; değil diyebilecğim hiçbir yeri yok diyorum...
Bu yorum, nihayetinde esenik dilemekten çok, bir esenlik bildirisi olmuş; iyi de omuş. Olmuş olmasına ya, yaşadığı her anı, bir müruruzaman kabulüyle yaşamış biri, birini acısıdan, ağrısından, ağlayışından başka bir dille anlayamaz. Anlayamıyorum da. Bu bağlamda; yazdığınızın her satrında, satır satır durup, durudurup kendimi, kal-ü belada ayağımı kaldırdığıma, lanet ediyorum. Geç mi, yoksa geçti mi; pişmanlık kervanı bilinmez artık. Bilinen, mürekkepler kırkıncı günde kurur, ve kapanır defterler...
Çok teşekkür ediyorum, bilipte yazmadıklarınız için; yazdıklarınızdan dolayı...
Bu yorum, bu metni karşılamamış. Belki, "uranyumu azalan kıyamete, ANTRE" ya da devamında " suarede dağılan kıyamet" metinlerinde daha anlamlıolurdu. Fakat genede yazdıkarını ezberden söyleyen bir olarak; değil diyebilecğim hiçbir yeri yok diyorum...
Eşrefi mahlûkattır artık insan Örtüleri kaldırdıkça kangren kokan ... Eşrefi mahlukatken bu hallere düşen insan!!! Kangreni hak etmiştir zaten. Tebrikler.
Zina dolu bir dünyadır bu Miyom dolu dölyolları doğurgan Yaşamaktan ölür insan Boğazına kadar yaşamaktan Kırgın günleri genlerine yoran Eşrefi mahlûkattır artık insan
Örtüleri kaldırdıkça kangren kokan
Farklılığı ayrıcalık yaratarak şiirin verdiği iletinin etkilerini, okurun bilincine ve belleğine işlemeyi başaran özgün bir şiirdi. Tebriklerim ve saygılarımla.
Aslında insan, şiirde dahi; hangi kapıyı çalarsa, o açılıyor. Neyden kaçarsa, ona yakalandığı gibi. Gerisi, yazıldıktan sonra bir aydüşü, düşüş olarak kaıyor kaldırımlarda.Sanırım...
Değerli yorumunuz için, imkansız bir teşekkür size...
Aslında insan, şiirde dahi; hangi kapıyı çalarsa, o açılıyor. Neyden kaçarsa, ona yakalandığı gibi. Gerisi, yazıldıktan sonra bir aydüşü, düşüş olarak kaıyor kaldırımlarda.Sanırım...
Değerli yorumunuz için, imkansız bir teşekkür size...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.