42
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2747
Okunma

kundaklanmış sarıp sarmalanmış hayallerim
gösterilmemiş sus olmuş dilim düşüncelerimdeki zincirlerim
sıralandı duygularım utanmanın kilitlenişinde
kafeslenmiş özleminle bekleyişlerim doğdu gün gün
beyaz bir yaprak gibi doğan gelecek sancılarında
selametle gül kokularında bohçalandı dileklerim
sönmeyen hasret kaldı yüzsüz duygularımın içinde
bitmeyen özlemlerim dökülmüş ayaklarıma umutlarım
sağır eden çığlıklarda koştu yürek her bir atışında
çıkrık sesinde döndü ilmekler özlem dileklerinde
işlendi gergefte sevdalar nakış nakış kınalı ellerde
her ilmekte kalp atışım hayallerim kuruldu tezgahlarda
yumak yumak sarıldı yün iplikleri metrelerce
bakış oldu yürekten nazlı gülüşlerde güz günlerinde
nahoş geçen yılların dramasıydı oynadığımız oyun
aşkım özlemdi kavuşmaktı sevdalı bir yüreğin diğerine
gazel yapraklarında aradım ümitsiz bakışlarını umarsız
kördüğümde kaldı umut döküldü ilmeklere renk renk
halı tezgahlarında vuruldu kilimlere döküldü sevda
bestelendi her bir satır ney sesinde aşk dolu dizeler
beyazdı duvak tertemiz özlemlerdeki sevdaydı
papatya yapraklarının sevgisinde aydınlanan
belki bir belki bir ömürdü katlanılan beklenen
sararmış donmuş bakışların direnmesile sevdaydı
sorulmadan dileklerin savrulmasıydı kalp atışı
yürümekti bilmediğin karanlığa adımlarla
danışılmazdı biçilirdi duvaklar izinsiz ar damgasıyla
gizli kalmışdı yürekte sevda yaralı öksüz bakışlar
çiğ damlasının düşüşünde fesleğen yapraklarına
tan yerinin huşu sesinde biterdi gelecek erirdi ayaklarına
umutlar satılırdı duygular sandıklarda izinsiz sorgusuz
gözyaşları katmer olurdu görmezdi açılırdı kaderler
binbir gece masalı gibi söylerdi neşeyle sazendeler
ağıtlarda diken gibi batardı yüreğe sus olurdu diller
duvaklarında kaderler bağlanmıştı çözülmezdi
sihirli büyüsüyle ceyizler sandıklanırdı bohça bohça
ilmekti hayat bağlandı kırkbin düğümle kaderine
gidişinde umut yüklenirdi kendi umudu yok sayılsada
dönemezdi gittiği yerden çizilmişti kadınlık geleceğine
içindeki suskunlukla yaşardı savrulurdu ordan oraya
susar bazen yürek konuşmaz kalem direnir ağıt gibi
bir damla gözyaşı kadardır ömür geçer bir çırpnışta
herkezin yaptığı birgün sorulur nasılsa terazide tartı kadardır ömürün faturası
n.altın 04/01/2010