7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1841
Okunma
Bakir bir vefanın sadakate sözüdür dilimdeki
An gelir salınır gider üzerimden yeminim
Sana dair çözülmeler peydah olur gözlerimde
yaş denen bir iklimde sıcak karlar işlerim nakış nakış
Ve nakışlarımın dizilişinde periler uçururum beyazlara
Gelmezsin
Gelmeyeceğini bilişim kadar emin bir yürekle
Ağlarım beceriksizce
Sadede bağlanamayan kekelemeler doluşur içime
Boğazımda düğümlenir söylemeliyim dediklerim
Yırtılır kara bir örtü bilmediğim şehirlerde
Gidemem oralara
Gitsem de gelmezsin zaten bilirim
Karmaşık bir hayalin uyanış tesiri kadar ani
Tırmanışlar huzmelenir içimde
Yine kararır düşlerim
Sana ait ve aslında habersiz kaldığın her kavak tüyü
Doluşur geceden kalma kahve fincanımın içine
Bir yerlerde son bulmayı arzularım bazen
İsteklere aşina bir merkezce
Tabiri olmayan rüyalar döşerim zihnime
Bardakların dibini göremez olurum
Halbuki notlar bırakırdık posaların üzerine
Kayıtsız bir masumiyetin çılgın kopyalarıydık
En gerçek yanımız benzemeyişimizdi aslımıza
Tırnak içine alınmış ıslak ünlemler kadar tedirgin
Belirgin bir varolma çabasına kapılırdık
Ben dediğim istisnalarda mı gitmiştin benden
Yoksa bizlik bana mahsus bir masal mıydı
Kuramadığım cümlelerim vardı oysa senin için
Temiz bir beyaz yakanın içine henüz kaydetmiştim seni
O yakayı bir elim sende oyununda koşarken kaybettim
Sonrasında yenilenişler sardı boynumu
Başaramadım boğulmamayı
Şimdi gitsem bir yerlere
Ki gitmekteyim istemesem de
Hala bilirim o ilk an gibi
Gelmezsin
Gelmeyeceksin