9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1719
Okunma
Üşürdün...
Soğuğun merkez istasyonundan düşerdi tek bir kar tanesi.
Kar tanesi gözlerin olurdu; üşürdüm.
Yılgınlığımın havari edasından sıyrıldığı zamanlar vardı.
O zamanlar ki bitmiş savaşlar geçirirdim bedenime
O beden ki en avare mevsimin son yaprağı olurdu
O yapra ki tutunmazdı hiçbir dala.
Kopukluğumun asi betimlemelerinde mevsimler kavururken
Düşmeye korkardım kaldırım taşlarına.
Kızılın bin tonuydu ismin yüreğimde
VE yüreğim düş batışı kızılların en hali hazır sancısı...
Sankilerin geçiş yaptığı pencere önü cümleleri izlerdim
Sen gülerdin; bir bardak çay olurd içimin acısı.
Sonra anlamsız kolleksiyonlara bir yenisi eklenirdi.
Peçete üstü karalamalarda şiirle birikirdi.
Dururdun;
Zaman şaşırır kalırdı.
Varlığı anlmasızdı zaten; akrepti ,yelkovandı
Kovmaya cesaret edemediği yeller eserdi üzerinden yelkovanın.
Akrebin kahkahalarında özlemler dönerdi.
Her saniye seni vururdu içimde; korkardım.
Di’li geçmişin habersiz sürüklenişiyle tütsülerken saman kağıtları
Sendeydim.
Dağılmış bir kış mevsiminin ayna üstü ışıltısıydın
içimde mevsimler bitiren havari avcısıydın
Sendin
VE ben olmaya ramak kalışmdın
Ruh düşümü haykırmalarım arasında en anlamlı notaydın.
Silkinişlerimi kurumaya bırakırken sabah vakitleri
Ürkerdim olmamışlığınla
güneş üşürdü
Üşürdün...
Soğuğun merkez istasyonundan düşerdi tek bir kar tanesi
Kar tanesi gözlerin olurdu; üşürüdüm.