17
Yorum
1
Beğeni
4,9
Puan
1399
Okunma

sözün içinde bir deniz
tuz yüklü bir mihrap gibi
gelip galiplendiğinde
darlanmış adımlarını say
yeniden umudun
heceli gövdesiyle
doğrulup yoğrulmuş
ayetli bir vaadi
yapıştır
alnına mutluluğun
hak edilmişse bir iyilikle
birik bühtanını
sen yarın olduğunda
bu an ki sen dünsündür
yani eskiyen
mufassal sukutların
ırgatlığını yapanlar
hangi ara mutlanabilirler
bilinemez değildir
bilinmezi değildir söz-ün
cürümünü sızlandığında
sadağından çıkarıp tövbesini
bir adam çöreklenmiş elleriyle
uyuşur durur kendini
dünyadan uzakta
safi kördür beni görmeyen
yıldız kibriyle parladığında
içimin yalnızlıklarına terk ederek
uğraksız bitirdiğinde
günün güneşini
bu sis panayırını cavlattığında
kösteğinden sağarak göğü
ibresiz çığlıklarla
muannit matemlerle oldur
öldürülmüş yarınları sen
meymenetli meltemlere söktür
açık saçık denizlerin güz elini
köpürdüğünde kırkında bir ah
sulanmıştır velakin umut
bir kırk daha yoksa eğer
5.0
92% (11)
4.0
8% (1)