12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1857
Okunma

bir deniz duruldu içimde
katreler dalgalar durdu
ne lodos ne poyraz
kâr etmiyor artık
bir kağıt sandal bile olsa
sürükleyemem açıklara
vazgeçtim özlediğim kıyılardan
bu nasıl vazgeçiştir
bilmiyorum
...
karalanmıp atılmış yırtık bir defter yaprağı gibi
sırt üstü uzanıyorum sulara
kıprtısız
kan çanağı gözlerimle gri bulutlara bakıyorum
ölü suların aksine
onlar sürekli koşuyorlar
bir çift kanat sesi duyuyorum yalnızca
sürekli dönüyor başımda
alçalıyor yükseliyor
aç bir martı mı
alıcı bir kuş mu seçemiyorum
sadece
pençelerini
hissediyorum tuz yanığı tenimde
duyguları dağlanıp
hasret tütünü basılmış bir yürekle
umarsız kıpırtısız
kendimi
unutmaların o dayanılmaz hiçliğine bırakıyorum
...
nasıl da tuzlu bu sular
nasıl yakıyor
bu kadar acırken nasıl unuturum
bilmiyorum
köpürüp şahlanıp kıyılara vuramıyorum
yosun saçlarım
mercan dudaklarım cansız
istiridyelerim azad’etti incilerini
göç etti balıklarım başka denizlere
sereni kırık kalender teknelerim nerede
onları nasıl özlüyorum
...
bir deniz duruldu içimde
katreler dalgalar durdu
kurudu nihayet
kurutuldu
bitmek
tükenmek dedikleri böyle bir şeymiş
anlıyorum
yar elinden atılan taş gibi
yuvarlandım kayalardan
dibe vurmayı bekliyorum
ceyda görk
10 ağustos 2006 sa:07.10