5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1555
Okunma

öfke alacası zamanların
kabus seyri teraslarında yazıldı
aşüfte terk edişlerin hikâyeleri
okudukça içinin daralması bundandır
senden arta kalanlardır ki
dilimde tövbeler
ve sevdalı göz süzüşlerin
sahte gülüşlerin kıvrımlarında
tozlanan erdemler
hiç anlamamışım
farkına varmamışım
meğer bilmediğim ne çokmuş
ve neler gizlermiş satır arası itiraflar
bu bahiste
ben sevdamı
iki kere iki dört bildim hep
ne kare kökü aldım
ne üç bir dörtle çatıştım
ne de gönye yalan söyledi
açım dik
alnım ak
yüz seksen derece yalanlara
pergel saplamadım ömrümde
o mızrak ancak
senin dilinde cenk eder
...
tüm kitapları yaktırdın bana
ve cümle notlarımı
tüm bildiklerimi yalanladın bu denkleme dair
elimle bıraktım ikircikli yüreğinin alevlerine
bildiğim o sevmeleri yazdığım şiirleri tomar tomar
kor olup yapıştı ellerime
kıvrıla büküle tutuştu
muhatabı sendin
ve
bilmem kaç sevda batıran aklından geçen
bütün o iki yüzlü düşünceler
...
geçti artık
kimse konuşmasın
inadından feragat etmesin kimseler
benim sabrım
ruz-u mahşere dek bekler
o gün
dile gelir sustuğum eziyetler
ve buna şahitlik eder cümle melekler
oyna şimdilik
kendin için yazdığın o çok bilmiş rolleri
oyalan
eğlen
uzak olsun gününden kederler
lâkin not düş aklının bir kıyısına
son gülen iyi güler derler...
ceyda görk
1ekim 2007