5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1265
Okunma
Merdiven boşluğundaki ses sana ait değildi ,
Takunyaların sesiydi o ,
Kör bir karanlığa gömüldü gitti ...
Kömür rengi bir ihtimaldi ,
Suçsuzluğu alnının ,
ki bu yüzden ;
kavrayabildiği sadece boşluktu ellerinin ...
Her şafak söküşünde ,
Saçaklarda şarkılar söyleyen haylaz kırlangıçlara ,
bu yüzden eşlik ederdin sen...
Babanın sigarasının ucundaki cinnet ,
kötücül bir suskunluk yüklemişti yüzüne ...
Kehanet ;
sadece seni görmüş olan gözleri ,
çukur kasabalarda çürüyecek onun ...
Meyvası kahır olan bu iklimin kaypak rüzgarlarına ,
Sakın ola aldanma...
ipini tutmakla erişemezdin güzel çocuk ,
o mavi uçurtmanın bahar düşüne...
Kırık bardakların hikayelerini anlatıyorlar sana değil mi ?
Üzülmüş dudakların bükülme biçimini ,
Seni hangi çayırda vuracaklarını da anlatırlar birgün ,
ÖLÜM YEŞİL GELİR ,
ALDIRMA...
SARP ÖZDEMİR
5.0
100% (2)