0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1575
Okunma
Dilerim ki bu kadar mavi bir deniz böylesine çabuk kamaştırmasın gözlerimi
Büyülenerek keder büyütmesin artık yüreğim
Kutsiyetini yitirmiş putlar gibi kırılıversin dokunduğumda yüzleriniz
Düşlerim karanlık sularınızda boğazlanıp
Bir gece vakti atılmasın kuytuluklara
Boyası dökülmüş bir pencerenin önünde öylece dalgın
Yıkılmış bir kentin yaşam telaşını izliyorum günlerdir
Parmak uçlarımda külün tarihi kadar eski ve yapışkan mürekkep lekeleri
Yastığımda bıraktığım her derince çukur
Soğukkanlı işlenen bir cinayetin otopsi raporu gibi duruyor köşesinde
Sessiz kalmak bazen çok şey anlatır diyenlere
Yine en güzel cevabı veriyor
Öldürülmüş bir sevdanın üzerine örtülmüş gazete kağıtlarının hışırtısı
Dilerim ki artık her çöl kendi kaderini yalan bir masal ile unutsun
Dilerim ki taş kendi öyküsünü derin çukurlar içinde ezber etsin
Kim bir diğerinin efkarına dokunursa ıslak parmaklarıyla
Gülüşler bile utansın orada
Sızının yedi kat rahman olan adıyla
Yeşil dallarına , dallar gövdesine böyle küstürülmüşken
Umutlar uğramasın buralara artık yeter
En sakin sular cinnet geçirip kanasın dursun ki
Kurbanlar bir daha hiç ağlamasın
Bu hayat denilen acımasız ayinde
SARP ÖZDEMİR