Daha doğmadı o masum hayal çocuk
Bahar gelmedi henüz o kuş tüylü yüreklere
KIrlangıçların kanatlarına taktığımız
O inci umutlarımız bahara hazır bekliyor
Bekliyor bebek saflığındaki
Kardelenin açılmasını,kendi yaşamına yol almasını
Değirmen taşlarında öğütülür günlerimiz
Cam kırıklarına batar bizi taşıyan ayaklarımız
Acıtır ayaklarımızı kristal cam kırıkları
Aslında acıyan ayaklarımız değil,
Her sancıda kıvrılan
Hayatın derin anlamlarını kavratan
Bitimsiz sızılardan oluşan kalp ağrılarımızdır
İncinen ayaklar değil duygulardır aslında
İdamlık günahlar gibi boynumuzda taşırız hep
O yıkık dökük sevdalarımızı

Bizi yakan,yıkan geçmişe inat;
Hayal çocuğun doğuşunu bekliyoruz
Bir gün mutlaka bahar gelecek diyoruz
Kuşlar bize de gülecek diyoruz
Biz de bir gün kokusunu alacağız güllerin
Her şeye ve herkese rağmen;
Güneş bir gün mutlaka bize de doğacak
O zaman güneşin kızıllığını
Avuçlarımıza alıp sevda toprağına vereceğiz
Nisan yağmurlarıyla yıkayacağız masum sevgilerimizi
Kuşlara imrenerek besteler yapacağız
Sevinç çığlıklarıyla bağıracağız hayata;
’’Ben de varım burda’’diye