1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2055
Okunma

Yüreğini örmüşsün çelikten tellerle
Kapatmışsın kocaman kapılarını türbelerinin
Atmışsın anahtarını acılarının denizine
Kimse bulup da açsın istememişsin
Mayınlar döşemişsin gönlünün tarlalarına
Pimini çekmişsin elindeki bombaların
Paramparça etmişsin kalbinin her zerresini
Kar altına hapsetmişsin kardelenleri
Etrafındaki yangınlardan kaçarken ansızın
Söndürememişsin yüreğindeki kor ateşleri
Taşıyamayıp da o koskoca yüreğini
Masum ve küçük bir çocuk olmak istemişsin
Başkalarına oyuncak olmak da neyin nesi deyip
Bütün oyuncaklarını kırmak istemişsin
Katlanamamışsın dünyanın bu türlü türlü haline
Haykırmak fayda etmemiş kendine ait düşlere
Sus pus olmak istemişsin olanlara
En sevdiğin şarkıları dinleyip
Sonuna kadar açmışsın sesini teybin
Öylece kalakalmışsın dinlerken
Gözlerin nemlenmiş bir an
Sonra da iki damla sımsıcak yaş düşmüş
Bu ben miydim deyip de baktığın resmine