17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1528
Okunma

yoklara karıştı desem
ki değil
biliyorum
biliyorum
bir gölge gibi
harap duvarların bitiminde
orada
kuytularda
sırtını yaslamış bir yıkıntıya
dudaklarında filitresine dayanmış sigarasıyla
erketeye yatırmış yüreğini
ve
sevdayı örtbas etmiş zulasında
gizlendiği yerde
gümüş pırıltılı şiirler değil artık avucundaki
kelimelerin hunhar muştasını
geçirmiş parmaklarına
kasılmış
gergin
ve huzursuz bekliyor
biliyor ki
elimde kör kandil umutlarımın fukara ışığıyla
onu aramaya çıkacağım nasılsa
biliyor ki
dayanam yokluğuna
düşerim yollara
uzaktan görür gölgemi
aldırmaz
görmez güya
ne zaman ki varırım yanına
dudaklarımda eski bir merhabayla
o an’a kadar görünmeyen elleri
çıkar ceplerinden fırtına hışmıyla
işte o zaman
yüzümde parlayıp
göğsüme iner olanca hızıyla o muşta
patlar dudaklarımda kan kırmızı acı
kararır gözlerim
ah...utançtan ölmem gerek aslında
ayakta ölen bir akasya şahittir masumluğuma
biliyorum
ne yaparsa yapsın
inkârla
küfürle
kâfirle
inatla
dökülsek meydanlara
tüm o çetrefil kavgalara
ve o mukaddes davanın hatrına
bilir ki
küsemem ona
bilir ki...
dayanam yokluğuna
düşerim yollara
o kıyıp ta
öpüp koklayamadığım sevdanın hatrına...
ceyda görk
21temmuz2009___20.43