101
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
7890
Okunma


Kapatın laaaaan..!
Kapatın ışıklarını şehrin
kuyusunda Yusuf uyuyamıyor bu gece
Gözlerimde gizlenen hıçkırığı görmesin
Şiirlerden kaçan o sarhoş ve dumanlı hece
Şimdi bir sigara izmariti gibi kimsesizim
Dudak artığı, gece yanığı
Yar gözünde yaralanan gül gibi
Bohçasız kızların son sanığıyım
Ben ki artık eşini raylara kaptırmış ebabil
Dağlarda yabancı, şehirlerde eğreti
Haylaz ağzıma yakışmayan sesim
Oysa bir ben öpebilirdim ürkütmeden
Seher vakti serçelerin gözlerinden
Ey inanmayan
Beni kanlı tren raylarına sor
Sırf seni getirecek diye
Çeliğine çok su verdim gözyaşlarımla
Pasaport’a,
Alsancak’a
9.15 vapuruna sor
Sor ki bilinsin bu gece şehir neden çıldıracak
Adının geçtiği sokaklarda kıyamet
Bir aşkın son çığlığında deli derviş
Bir masal atığı
Gece yanığı ağrısı
Bütün caddeleri kanırtacak
Derlerse şair ; sen ne yapıyorsun
Alt tarafı omzundan uçan küçük bir serçe
Konacak kim bilir hangi uğursuzun döşüne
Bu şehri masumların üstüne neden yıkıyorsun
O layemut şimdi “yok” dağının yollarında
Uyuturda büyütür kendini yarın
Haritası kırık adamların kollarında
Sen kavgana dön
Demesi kolay yürek bu
“Çarık değil manda gönünden”
Kapatın şehrin ışıklarını diyorum
Uyusun Yusuf, duymasın
Kurtlanır yaraları kederinden
Kavgam mazlumun kavgasıydı
Yırtıp mintanımı sıkıp yumruğumu büyüttüm
Bakma bana öyle annem gibi
Bu sefil düzende yüreğini yitiren kaç yiğit
Hayatın karalama kağıdı oldu
Uyandı küpeştelerde
Korsan naraları
Şimdi denize koşuyor aç köpeklerin
Bir martı cesedine
En büyük parçayı koparmak için
Oysa bir ben öpebilirdim ürkütmeden
Seher vakti serçelerin gözlerinden
Kapatın şehri üstüme
Kapatın ve gidin
Kuyuma yanaşmasın hiç kimse
Acılarımla güzelleşeceğim
Kalkıp nefsin aşk damarında akan hıyanet uykusundan
karanlığa seslenen bir ezan gibi
Urumçi’de, Bağdat’da söyleneceğim
gece yanığı ; ZONA hastalığının halk dilindeki adı..üzüntüden çocukluktan kalan bir virüs tekrar canlanıp sizi ağrılar yaralar içinde bırakıyor..Şu an bir haftadır bu hastalıkla boğuşuyorum..
layemut; Ölümsüz