26
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1456
Okunma

Son veda akşamın da
Kırmızı ipek şalıma süzülen gözyaşların
boynuma sıkı sıkı sarılışın
Ve bir de
son veda öncesi
nefes alış verişinin kokusu sinmiş boynumdaki kırmızı şalıma
O gece sessizce gidişin, hala gözlerimin önünde
Gözlerimin yaşlar süzülen yamacına
Gözlerin bir şey sorma cancazım
der gibi bakıyordu
Gözlerin gitmeyi istemiyorum
Ama gitmeliyim diyordu
Öyle ki canımdan canım koparcasına
Hatırlarım da
Hanımelilerin açtığı zamana
denk gelmişti gidişin
Senin kokun ve hanımeli kokusu karışırken havaya
Gökyüzünde hüzünlü lacivert bir gece
Geceyi yırtan tuhaf sessizlik
Şahit olmuştu ayrılığımıza
Biliyorum aslında
Bana anlatacağın ne çok hikâyen vardı
O hep oturduğumuz bahçedeki
Çınarın altında krem rengi eski masa başında
Sen anlatmaya başladığında
Can kulağıyla vakıf olmaya çalışırdım konuya
Güldüğümüz olurdu kimi zaman
Ağladığımız anlar doya doya
Ne çok hatıralar sığdırmıştık
Şu kısacak zamana
Sen giderken
Zulamız da biriken hatıraların
Bir nüshasını bırakırken
ŞİMDİ
( AŞK )
Senin bavulunun sağ alt köşesin de
Birlikte öpüp koklayarak kaldırdığımız
Üzeri incilerle bezeli o utangaç kırmızı sandıkta
Yaşadığım sanılsa da
Sana aşık o sıcak nefesim
Yokluğunun kahrıyla
Buzlar soluyor havaya
Acım şiddetlendiğinde
ellerim boynum
ayaz ayaz üşüdüğün de
Kırmızı ipek şalımı koklayıp
Sararım boynuma
Her gece hava karanlığa teslim olduğunda
Hayalinin meltem gibi süzüldüğü
Gönlümün penceresini
Açarım usulca
Bilmezsin gül kokulum
Hicranın kol gezdiği sancılarımla
Hala dönüşün de
Bitmeyen
Umutlarım
İNCİ DENİZ
8 TEMMUZ 2009
5.0
100% (12)