ne çok duman
lodos sarhoşu bir deniz gibi çalkanışım
öyle yoğun
öyle nefes aldırmaz biçimde ki
katmer katmer çöker göğsüme
kurşun gibi ağır yalnızlığım

bu temmuz ortasında
kaçıncı kül yağmurudur
birlikte ağlaştığım

bulut bulut
sarmal olmuşum
sesim tütün
nefesim sen bütün
verdiğim /almadığım

ben sevdanın arlanmaz delisi
zindanıma alışığım

sen kanımda zehir
dilimde zakkum karışığım


ben sana
ahh...
ben sana aşığım


gece yarısının
karasının / yarasının
tafrasının bir yanı çocuk sevdiğim
dolanma saçlarıma büsbütün
acı yeşilim
deli sarmaşığım

gel
bir sandal süsledim gönlümce

en beyazından
duman seçtim dumanların içinden
yekpare bir yelken açtım
nefesimle dolup ta gitmeye amade

sanadır hazırlığım

var mısın
alıp kendimizi
kopsak mı bu kıyılardan
ne dersin cancağızım

canımda diken
tenimde hasret dalaşığım

ne olur
o muhayyer kürdî şarkının güftesine haps’olmayalım
"bakışı çağırır beni uzaktan
varınca çatılır kaşlar nedendir
bir yandan hoşlanır azarlamaktan
bir yandan gözünde yaşlar nedendir"...demekten usandım

neden anlamazsın

ben sana
ahh...
ben sana aşığım be
aşığım...

CEYDA GÖRK

26 temmuz 2008...01.27