13
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2165
Okunma

Hafızası yok gecelerin ikliminde
Şevişgen yıldızların parıltısıyla
Yaşanmış bir hevestin sen ey kadınım
İki dirhem fısıltıyla büyürdün aşka
Bir türküyü sivrilterek dilinde
Ne çok söylerdin karanlığın eteklerine
İğde kokulu ve gümüş kaplı taş yolların
Beni sana getirdiğinde
Ayrılık yelpazelendiğinde göz kapaklarında
Muştuları sönen yarınlarımız ölür geçerdi
Kederli bakışlarında
Tükenmesi muhal sanılan sevdalarla
Şimdi gövdelerimiz esir pazarlarında
Yengin kavgaların içinde paylanıyor
Sen ayrı(k) bir aşkın filizi
Ben kurumuş bir ağacın gövdesiyim
Ey kadınım başka ben yok sana
Bana yok bir başka hayat hamlesi
Ateş kevgirinden öyle çok aktı ki zaman
Yaraların üzerinde büyük ve taze yaralar açıldı
Bir hicabı yok artık hiçbir saniyenin
Bir ışığı ya da uçurumun kenarına vardıran
Her adım da koyulaşan hevesi de yok
Gözlerimin afakında dolaşan bir sen yok
Ey kadınım derlendin ve toplandın göğsümden
Etimin içine kadar batan tırnaklarını çektin
Çıldırtan kokunun kilitlerini söktün ruhumdan
Bir ölü mintanı giydirip yüreğime
En doğulu yanıma saldırdın ayrılığınla
5.0
100% (5)