36
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2790
Okunma

ne güzel
ne güzel gülüverdiniz
bir demet kır menekşesi serpilir gibi saçlarımıza
akşam
akşamlığının keyfini unutmuşken tam
şıkır şıkır bir hicaz ezginin
tiz nevâ tellerini takıp geldiniz peşiniz sıra
içimizde bir sabahçı kahvesinin nemli taşlarınca
ürperirken yosunlu mahzunluğumuz
işte tam da o sırada
ne güzel
ne güzel bir merhaba deyiverdiniz
parmak uçlarımızdan mavi bir su gibi aktı bezginliğimiz
Emirgân’dan Kanlıca’ya kulaçlandı sayenizde
tam da unutmuşken akıntıları dalgalarımız
Çınaraltı’nda mahmur bir güvercini uçurur gibi yuvasından
akşam şerifler hayrolsun diyerek öptünüz uyandırdınız
ince belli bir bardak misaliydiniz
ve şeffaftı sanki varlığınız
demli bir çay içer gibi ısındı avuçlarımız
şekeriniz Hüdâ’dandı belli
badem ezmesi mi yoksa hâreli âkide mi desem
içtik yudum yudum
ballandı dudaklarımız
ne güzel
ne güzel bir hoş gelişti o sefâ ile
iyi ki geldiniz
bir ebrûli karanfil gibi iliştiniz yakamıza
her nefeste kokunuzla sarhoş ettiniz
gönlümüz
gönül olmanın
gönül vermenin
gönül almanın keyfini unutmuşken tam
vazgeçmenin bulanık kıyısında lodoslara vermişken hatıraları
yüzümüzde mazi kamçıları can yakarken
biz bizi terk etmeye hazırlanırken
işte tam da o sırada...
ne güzel
ne güzel bir merhaba deyiverdiniz
hoşgeldiniz...
CEYDA GÖRK
15haziran2009___17.52
(not: çay karıştırma sesi müziğin içindedir)
Bu şiirimin ilham kaynağı ; genç kuşağın en önemli kanunilerindendeğerli kardeşim GÖKSEL BAKTAGİR in "KEYİF" isimli eseri oldu...teşekkürlerimle...