3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1096
Okunma

zamansız vakitlerin içine kapanmış bir telaş taşıyorum ruhum
yorgun argın nehir kenarında ölümü bekleyen süvariler gibi
bölündükçe azalıyorum gururum
hiçlikler içinden çıkıp guruba tülüne takılmış bir seher oluveriyorum
tenim geceyi özlüyorum
uzatma kelimeleri dilim
her med gidişse cezirleri var bu dönemecin
asfalt üzerine yazılmışsa yolculuk dediğin
ay’a gidenler var
ayaklarını kaldır yerden deniz üzerinden tekrar gelelim
bir gece vakti
pasifik mavi bir yol olurken önümüzde
ansızın küfredelim
anlatım bozuklukları içinde
sen anadan üryan soy kelimelerini
ben rüzgâr dikeyim üstüne
alacakaranlık vakti
küfürlerimiz dolanırken dilimize
dize olalım biz kapalı şiir içine
ölü şairler rivayetlerini yağdırsın üzerimize
kehanetler tutusun elimizden
geçmiş zamanların paryaları bağlasın bizi
dilim, dilim dilim keselim ağzımın içini kirleten her şeyi
aşk kelimesini
tarlada kuşluk vakti ölüm biriktiren ekinlerimizi
yediveren filizimizi
keselim kan damıtmadan gelincikler
kızıla boyanmadan vakit
dönelim gün batımı çıldırtır bizi
kırk altılık infazlar bırakırlar düşüncelerimize
on beşi geçemeden umurumuz
delirir yok oluruz
hesaplanmış vaktilerin azılığı içinde yalpalarken ömrüm
geçmiş saatlerin acısına akrebe takılır zemberek gibi
zaman geçtikçe daralır ruhum
ölümü gözleyen bitmiş nefesim tekler birden
ben nerdeyim ay hesabı yaparken seneler içinde
asırlar biriktirirken ahir zamanın ellerinde
z&y
5.0
100% (2)