Okuduğunuz
şiir
23.4.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
geceye düştüm
güneşi vurdum geceye düştüm; yağmurlu hücremde volta atıp fırtınalı ranzamda yatıyorum artık… sorma hiç! hasret yaralarım kanıyor göğsümde hayalinden dinliyorum bana söylemediklerini ne olur sus! lime lime oluyor her kelime dilinde.
yine yiğitçe dövüştüm gök meydanında güneşi vurdum ben geceye düştüm senin için; unutma beni balım bari görüşüme gel ne umut istiyorum senden ne de düş uyku getir gelirken.
yay gibi olunca sizin oralarda ay bir sigara yak uzun uzun bak denizin mavisine bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; iskele kalsın istersen ama biraz ıslak kum birkaç yıldız avuçla sahilden, sözle falan istemem bana gözlerinle getir dalgaları.
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Eserin akıcı dili ve kullanılan kelimelerin özenle seçilip, sadeliği ön plana çıkartarak, aralarda kullanılan imge ve betimlemelerin yardımıyla, okuyucuyu kendine çeken sürükleyici bir teması olduğunu düşünmekteyim. Eserin başlığı son derece sade olduğu kadar, derin bir özlemin anlatımdaki gücünü ortaya çıkartmaktadır.
Kullanılan noktalama işaretlerinin yerinde oluşu ve bu noktalama işaretlerine, anlamsal önermeler, dizelerin anlamını vurgulayıcı duygular yüklenmesi, son derece güzel bir düşüncedir. Bunu yaparken şiiri sesli biçimde okuyarak, belirtilen yerlerde duraksamalar ve ton yükselmelerini göz önünde bulundurursak, eserin etki seviyesini daha da çok arttığını görebiliriz.
Bölümlerin kısa dizeler yardımıyla meydana gelmesi, küçük harfler ile dizelere başlanıp ve bu düzenin şiirin geneline yayılması, yazı rengi ve arka fon düzenin uyumu, eserin estetik yapısını oluşturmaktadır.
Dize sonlarındaki ses uyumlarının, sürükleyici etkisi, okuyucuyu her zaman daha da çok kendine çekmektedir. Şiirin ana temasından sapmadan, bütünlüğünü koruması çok önemlidir. Anlam kayıplarının olmaması, eserin iç sesinin yüksek tutulmasına ve duyguların doğallığına göre değişebilir. Kurgunun işleyişini ve eserdeki duruşunu düşünürsek, yazarın hislerini dizelere nasıl döktüğünü kavrayabiliriz.
Giriş bölümünden yola çıkarak, yazarın iç dünyasının hayal gücüyle bütünleşerek duygularını satırlara aktardığını çözümleyebiliriz. Tabi bunu en doğru olarak yazarın kendisi -daha iyi bilir- diyerek anladıklarımı burada paylaşmak istiyorum.
Hasretin bedenlerdeki acıyı nasıl tetiklediğini, en zor zamanların tek başına kapalı bir ortamda, güneşten uzak bir yerde yaşamanın olduğunu hissettim. Bu bir ev olabilir bazen, bazen uzak ve kimsesiz bir yer ve bazen de ceza evleri. Bazen ise tamamen ruhsal anlamda yalnızlık hissinin üst seviyede olmasına dayanabilir. İmkansızlıkların ve özlemlerin birleştiği ve sevgilinin yokluğunda özlenen diğer duyguları düşündüğümüzde, iç sesimizin çığlığı daha da çok artabilir.
Sevgili şair Ömer NAZMİ ağabeyim,emeğini kutlarım öncelikle,içinde hepimizin kendinden hisler bulabileceği kıymetli bir çalışma bu son okuduğumda diğerleri gibi.Eleştiri/yorum ciddi iştir, bunu bilmeyen varsa ayıp eder.Bir şiiri eleştirecekseniz önce bu bilgi birikimine sahip olmalısınız,bu işe kafa yormalısınız.Örnek olarak ben ciddi bir eleştirel faaliyette hiç olamadım ki, bilgi birikimim buna şimdilik yetmez.Eleştirilen ve yorumlanan çok şiirim olmuştur ve ciddi anlamda elektirildiğimde hatalarım bana üslubunca anlatıldığında o kişinin elini öpesim gelir çünkü bana bu uzun şiir yolunda ışık olmak niyetindedir.Yanlış eleştrildiğimde, gayet doğal olarak bende savunma pozisyonumu alırım.Neyse diyeceğim o ki,üslup çok önemlidir.Dili kullanma becerisine haiz olmalıyız olmadan da eleştirel yaklaşımlarda(yaklaşımlar kısmının altını çiziyorum) bulunmamalıyız diye düşünüyorum.Amacım polemik değil , ayıp ettimse şiirin altında uzun uzadıya nutukla af dilerim. Kimseyi hedef almak değildir bu notumun sebebi, okuyan dostlara kendimce bir sesleniştir. Sevgiyle ve şiirle.
şiirinizdeki iskelet çok iyi .Mecazlar çok güzel.fakat böyle biraz gerçek daha çok hayal ve ne bileyim böyle aşkın ya da özlemin hisleri donuk gibi geldi.İlk zaman yazdığınız şiiri sanki kurcalaya kurcalaya şiirin ruhunu bozmak gibi...Kıymetli değerli abim ben böyle algıladım.Saygılarımla... (Şu ciddiyet en çok susadığımız şey sana katılıyorum)
harika şahane . büyük bir zevkle okudum bir solukta.tadı damağımda ayrılıyorum sayfanızdan ve seçiyorum şiirinizi .arada bir okunmalı hatırlanmalı.tebrikler ve sevgiler size
Özeline yazdım sevgili şair dalga geçmek gibi bir amacım yoktu,konuyu kapattım da ama sen ısrarla uzatmaya devam ediyorsun madem Evet "iskele" hala oturmamış gibi geliyor oraya,sen bana cahilde desen allamede desen oturmamış.buda benim hür düşüncem .bunu dillendirmek ne zamandır "boş bardak" imgesiyle tanımlanıyor.kaldıki şiirde enfes demiştim geri aldım. Burnundan kıl aldırmayan şair- i azamlardan bıkmışım zaten hiç uğraşamam.saygılar...
gerçekten çok güzel bir şiir kardeşim yüreğine sağlık.Şair yada sanatçı eleştiriden korkmamalı bence,tabi eleştirilerde yıkıcı değil yapıcı olmalı.Ben yeni yeni yazıyorum,yazıyorum da denmez ama gayret ediyorum.inş sizin gibi güzel insanların dizeleri ilham olur....kutlarım...
Bazıları şiir yazmak için, bazıları da feryadı duyulsun diye eline kalemi alır. Yanardağın patlamasına benzemeli dizeler. Olayda yaşanmışlık yok ise bazı şeyler havada kalır. Kutluyorum. Gerçekten duygulandım. saygılarımla.
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim!
ilahi-zeus’un ilk yorumu ve benim cevabım… ilahi-zeus’un ikinci yorumu ve benim cevabım…
Adı geçen sayın şairin özelime gönderdiği mesajların aynısı elbette burada yazmayacağım; ama özet olarak kendilerinin saygısızlık yapmadığını da belirterek, “…ben size bardak ya da sürahi dedim mi; insan eleştiriye açık olur biraz, yazık…” ve benim özeline cevabım da, “…açıkça dalga geçiyorsunuz, bir de benden saygı mı bekliyorsunuz…” olmuştur. Şairin ikinci mesajında ise, “… böyle düşünen yalnız ben değilim, özelime gelen mesajlardan da benim gibi düşünenlerin olduğunu biliyorum…”
Şimdi bu açıklamayı neden yaptığımı söylemek ve paylaşmak istememin nedenini dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle- şiirimi savunmak gibi olmasın ama- söz konusu bölümle ilgili birkaç tümce kurmalıyım diye düşünüyorum. (Elbette şairlerden özür dileyerek.)
…bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; iskele kalsın istersen ama biraz ıslak kum birkaç yıldız avuçla sahilden…
Sayın ilahi-zeus, bana bir de tarafsız gözle bak bakalım, diye öneride bulunmuştu. Tarafsız bir gözle bakmam mümkün değil elbette; ancak şunu söylemeden edemeyeceğim. Eleştirilen ya da dalga geçilen dize, “iskele kalsın istersen,” anlatımıdır. Sanki, yakamozlar bir bir sayılırmış ve tene takılırmış da; sanki şiirde gerçekten bir avuç ıslak kumla birkaç yıldız istenmiş de, sanki bunlar şiirde gerçekçi bir anlatımmış da bir tek iskele olmamış… Öyle ya, koskoca iskele sökülerek getirilecek değil ya! Şiiri okuyanlar elbette imgelerin olduğunu ve iskelenin de metafor olarak kullanıldığını anlamışlardır. İskele, genellikle şiirlerde buluşma ya da ayrılık yeri olarak belirtilir. Ve de metafordur. (Bu satırları yazarken ne kadar utandığımı bilenler bilir; ama sayfama açıkça eleştirilerini yazmayan ve sayın şairin özeline, onun gibi düşündüklerini söyleyenlere yeteneğimin yettiği kadarıyla belirtmek istedim.)
Oysa, eleştiriler açıkça yapılmalı; yapılmalı ki, bu şiirimde yaptığım hatayı benden başka da görenler olsun. Ve yönetim ya da şiir seçiciler de anlasınlar seçtikleri şiirin eksikliklerini!
Her yazan kişi, eleştirilmeyi sever ve ister. Bundan rahatsız olan kişi zaten hiç yazmamalıdır. Ve herkes eleştiriye açık olmalıdır; amma bu açık olma hali elbette dalga geçilme durumunda kendini savunma haline dönüşür. Bu savunma halinde, kimi seçtiği kelimelerin yükü ve keskinliğine dikkat eder, kimi de etmez… Eğer, benim sayfadaki mesajlara verdiğim cevaplarda keskin bir kelime var ise, herkesin önünde özür dilerim sayın şairden!
Salt şiir ya da nesir değil, edebiyatın geneli benim için her zaman ciddiyetini korumuştur. Sitenin ciddiyetine inandığım için, kendi çapımda ve kendi yapımda bir şeyler yazarak bu sitede gönlümü avutmaktayım. Ve buna da devam edeceğim. Elbette eleştirileri severek alıp, yine dalga geçenlere ve ima yoluyla hakaret edenlere de cevabını açıkça vererek!
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim!
yay gibi olunca sizin oralarda ay bir sigara yak uzun uzun bak denizin mavisine bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; iskele kalsın istersen ama biraz ıslak kum birkaç yıldız avuçla sahilden, sözle falan istemem bana gözlerinle getir dalgaları.
gerçektende çok çok güzeldi büyük bir hayranlıkla okudum sağolun paylaşım için emeğinize sağlık başarınızı kutluyor saygılar bırakıyorum sayfanıza...
yay gibi olunca sizin oralarda ay bir sigara yak uzun uzun bak denizin mavisine bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; iskele kalsın istersen ama biraz ıslak kum birkaç yıldız avuçla sahilden, sözle falan istemem bana gözlerinle getir dalgaları.
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim! ..................................... duvarlar ördüm yokluğuna ışıksız kaldı gözlerim ...harikaydı şiir.tebrikler üstad..
aklımı epeyce zorlayarak buldum sonunda "Bana getireceklerin arasında istersen iskele olmasın ,sen bir avuç kum, bir kaç ıslak yıldız getir" demiş şair gecenin bir hayli geç olmasına say şairim,yaşlılık işte...
Baktım üç şiirine de, çok normal anlamaman, çünkü imladan bile haberi olmayan birinin imgeden haberi olması beklenemez ki! Lütfen sayfamda ciddi olun. Eleştiriniz ya da olumsuz bir yorumunuz var ise başım üzerine. Aksi halde, ben masamda boş bardakları bekletmem, kaldırırım hemen.
Baktım üç şiirine de, çok normal anlamaman, çünkü imladan bile haberi olmayan birinin imgeden haberi olması beklenemez ki! Lütfen sayfamda ciddi olun. Eleştiriniz ya da olumsuz bir yorumunuz var ise başım üzerine. Aksi halde, ben masamda boş bardakları bekletmem, kaldırırım hemen.
"uzun uzun bak denizin mavisine bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; iskele kalsın istersen ama biraz ıslak kum"
önce şairi kutluyorum nefis şiiri için sonrada kafama takılan mısrayı sorayım
"İstersen iskele kalsın" derken sevgilinin hızını alamayıp iskeleyi yerinden sökmesimi kastediliyor.gerçekten önceki ve sonraki mısralarla uyum bulamadım affına sığınırım şair...
" kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim! "
sevgim saygım tebriklerim günün şiirine...değerli şairine...
şiiriniz ismi gibi geceye düşmüş gerçekten şiirlerinizin takipçisi olan birisi olarak kısa kutlamamı, şairlik gücünüze verdiğim değere saymanızı isterim.
öncelikle belirteyim ki; bir önceki "yas" şiirinizi okuduğumda çok etkilenmiş ve nerdeyse o güzel dizelere atfen elim şiir yazmaya gidip gidip gelmişti
"ne umut istiyorum senden ne de düş uyku getir gelirken."
karamsarlığı üzerimden atmak ve hüzün şiirlerinden bir şiirle de olsa sıyrılmak için, "bulutları kov gitsin" isimli şiirimde " güneş topla gelirken. " dizesi ile kendi kendime umut aşılamıştım
nerdeyse benzer duyguları yaşattınız.
tebrik ediyorum emeğinize saygı ve selamlarımla...
bu kaleme yorum yazmak zordur,kolay begenmez hep en mükemmel olsun ister, istedigi kadar kendiside en mükemmel dizeleri yazar,... siir okuruz siir s/oluruz....
Merhaba..Etkileyici bir şiir ve beni en fazla düşündüren yanı:hayalinden dinliyorum bana söylemediklerini..ne olur sus.. Tamlaması.. Tebrik ve teşekkür ediyorum..
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim! ::::::::::::::::::::::: SIIRIN HASRET HÜZÜN DOLU YAZAN KALMI YÜREGINI KUTLARIM BEGENIYLE OKUDUM TEBRIKLER SELAMLAR
''ne olur sus! lime lime oluyor her kelime dilinde.'' Sanki şair*in yüreğinin duvarlarına çok uzaklardan bir özlem çarpmışta yaralamış ve ansızın feryat etmiş erkek hücreleri
gizemli sözlerden anlaşılıyorki/ içindeki özlem kamçılanmış uzak sevgiliye Şair tartmış karşı özlemi özlemini çektiğin acıları anlat ki duyayım sen gidince kendi kendime kapalıyım der gibi... Tezat duygular vardı söylenmeyende hissedilen Her okurun anlayış acısı değişik olur ve bu benim bakışımdı... yüreğinizden ilham eksik olmasın şair...Saygılarımla
kurakyaz tarafından 4/23/2009 3:15:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
kimselere bir şey söyleme, görünmeden gel gizlice; sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim
...
boşalt içini geceden herkes uyurken ve kimseler bilmezken seni gel...
yüreğimi delsin seslenişlerin yoksa seni nasıl göreyim penceresiz bu günler
şiirnizin güzelliği bozulmasın istedim size sizin şiirinizle yorum yaparken şairim.
çok güzeldi tebriklerimi bıraktım
saygılarımla hilal.
kalbinur tarafından 4/23/2009 1:58:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
sensin benim duvarım sensin gardiyanım, çağır adımı bağırarak acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim!
duyguların anlatımı çok güçlü ,ama sanki bir eksik var sanki bir kıta daha varmış da yazılmamış gibi tebrikler kaleminiz daim ola
gönül hanımın tespiti daha doğru gibi,katılıyorum.'incitmemek ister gibi şiiri şair'belki de hissettiğim eksiklik bu incelik.
nertenn tarafından 4/23/2009 10:47:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
acılar içinde bağırır gibi çağır, bağır ki geldiğini bileyim bu geceler penceresiz seni nasıl göreyim! .............. Belki geceler pencerisiz belki gözler perdeli, var bir yerde topallayan duygularda ne şair çözebildi ne şiir... Tebrikler.
yay gibi olunca sizin oralarda ay bir sigara yak uzun uzun bak denizin mavisine "bir bir say yakamozları titreyen suda tenine tak onları; istersen iskele kalsın orada ama biraz ıslak kum birkaç yıldız avuçla sahilden, sözle falan istemem bana gözlerinle getir dalgaları." şiirinizdeki en naif, en estetik ve çarpıcı bölüm dü şair. tebrikler.
geceler penceresiz benim canım kardeşim yüreğimiz bazen dört duvar gibi yalnızlığı asıp odanın portmantosuna külkedisinin erkek versiyonu olarak düşlerini karıştırıyoruz içimizde yanan ateşin
yüreğine sağlık şiir yazdın da okuma zevki yaşadım gecenin bu deminde ve sağıma soluma baktım penceresi yokmuş gecenin gerçekten de
iyi ki varsın
sevgi ve muhabbetimle her daim dünya durdukça
kardanadam tarafından 4/23/2009 3:21:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.