4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1233
Okunma
bir yanıma astığım sen
diğer yanımda insanlık ki verem
çelikten hasıra dönmüş saçlarım
kazıyıp tırnaklarımla ten kokan bu toprağı
yokluğuna acı ekilmiş ekmeğin
arasına katık ediyorum
seni memleketim kadar sevemem alın yazım
kızgın güneş altında döktüğüm emeğe
öküzlerimi ortak ettiğim acı gerçeğe
sömürülmüş, beyni şırıngayla çekili
sigara dumanıyla dolu boş bir belleğe
yazamam seni gülüm
yalnız bir şey var annemden kalan
başımı dik tutan onur diye bir şey
açlığın kamburu çıkmış omuzlarımda taşıdığım
bir dilim ekmekle gitmeyen ağır bir koku nefesimde
yaklaşamam dudaklarına sevdiğim
utangaçlığımı avuçlarıma alıp
bir pınar ararım kendime, soğuturum hasretini
bağrımda filizlenir ülkemin fidanları
ben su bile içemem, çatlaksa insanımın dudağı
bu yüzden kuşanırım hırsı belime
ve namluya sürerim sevdayı
çocuklarımı düşünürüm
kadınlarımda otuz yaş yorgunluğu
babalarımın ellerinde içi boş eve dönüşler
kara gözler kaçırır uykularımı
binlerce anneye vebal taşır büyümüşlüğüm
ben adam gibi sarsam da yaralarımı
dikiş tutmaz yüreğim
üzgünüm ceylan gözlüm
sana harcayamam göz yaşlarımı
urbamda kavgamla sırdaşım
sabrımı sınasa da yollar
acıdan peydahlanmış bu beden
toprak kokan memeye asılmış dudaklarım
kanım bir annenin sütünü taşır
Anadolu kokarım
zemheri gecelerde olsa yorganım
bir ağustos akşamında mavi leğendi ilk durağım
sorma gülüm, gül bilir misin diye
bülbül çığırtkanlığında yırtılırken gırtlağım
beyaz yapraklara asılıdır şakağım
örselenmiş, ezilmiş
ütopyası emperyal ellerde kirlenmiş
daha doğmadan satılan bebeklerin gözyaşıyım
kusamadığım kinle doludur kursağım
sorma gülüm el bilir misin diye
nasırlı avuçlardan savrulan umut tohumudur
nadasına acı ektiğim toprağım
ki benim
kendime hırsımdandır sevdana kayıtsızlığım!!