bir nefeslik
bir öpüşlük
bir görümlük suretlere zincirli dualar

her seher
sabadan okunan ezan vakitlerinde
ömür bağladığım
gönül dağladığım yar

geldin
ve şadırvanlarda tazelendi cumalar
serin sulara ateş oldu parmakların
avuçlarında yüzüm var

bırak öylece kalsın
asılsın mahyalar gibi şehrine gözlerim
donansın kandil kandil şimdiden
sana gelen/senden giden yollar

yakındır mübarek zamanlar
vakit dar

bir iftar sofrasınca bereketli
bir sahur mahmurluğunca masum
sırlı
ve saftır gönlümde
senden kalanlar

tut ki dudaklarının kıvrımındayım
tut ki göğsünde sereserpe kara saçlarım
tut ki ben hep özlediğin o ala tayım
diner mi ertelenmiş fırtınalar

ben seni sevdim
sevdim de küsemedim
sevdim ki kıyamadım
gidemedim gittiğin kadar

öyle bir esaret ki
yalnızca sana hür yazdığım mısralar
ve bu sevdada hürriyetim bir esir kadar

sen
tende ruh
ruhta dem süren yar
sen
bir forsa gibi
bu kalyondasın haşre kadar

bir nefeslik
bir öpüşlük
bir görümlük suretlere zincirli dualar

gel
boynuma vebalin

ömür bağladığım
gönül dağladığım yar...

CEYDA GÖRK
18 temmuz 2008..........05.17