2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1587
Okunma

rüzgarın hüzünlü bir kemanı çaldığı
yağmur tanelerinin imzaladığı penceremin altında
senin yanındayken temmuz sıcağında bir kar gibi eriyen
hatırlanmasını değil unutulmamasını istediğim dakikaları
satır satır işliyorum hayatıma
şehrin bütün sokaklarına sinmişti kimsesizliğim
elimde sadece kırık dökük yalnızlık vardı
hatta odamdaki ikinci bir yalnızlıktı ayna
ama seni tanımak
tek başımayken bile yalnız olmadığımı hissettirdi bana
çünkü karanlık çökünce üzerime
bir yıldız gibi ilk sen gözüküyorsun gözlerime
kanadı kırık bir kuş gibi boğulurken dert sellerinde
uzanan ilk el sen oluyorsun
gözbebeklerim bulutlandığında yaklaşan fırtınayı
sadece sen seziyorsun
gözlerimi ürkek bir gemi gibi gezdirirken denizde
kaptanı ve tek yolcusu olduğum bu gemiye liman sensin
hayatın bende açtığı yaralara merhem olan da sensin
öyle kazımışım ki ismini
kimse silemez , zaten kimse göremez
bazı yağışsız geceler vucudumu ince ince ısıran
keskin ayaz altında
gözlerimden akarken sırılsıklam mutluluk hasreti
sen hep yanımdasın göremesemde hissediyorum
senin gözlerin kaybolduğum ormanda
bana yolu gösteren bir ışık gibi
hatta iki ayrı bedendeki tek ruh gibi
olmadığında karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
yolumu kaybedeceğim güneşin altında
senden önce duyduklarımın sağırı gördüklerimin körüydüm
şimdi tozlu raftaki bir kitabı yıllar sonra karıştırır gibi
yeniden başlıyorum hayata
artık buz gibi soğudum insanlardan birtek sen varsın
öyle yalnızım ki hiç sorma sadece sen anlarsın
imza ;
Bir Dost