bilir misin bir gece
nasıl hüzünlenir bir serçenin yüreği?
nasıl can bulur gözünde
geçtiği uçsuz bucaksız yollar,
suya kandığı
yağmur birikintileri
koksusunda can bulduğu papatyalar...

bilir misin bir gece
nasıl ağlar bir şerçenin gözleri?
vuslata hasret gökyüzünde
siyah bulutlardan göz kırparken
yıldızlarla bezenmiş ay,
bilir misin
kimileri göklere yıldızlar çizerken,
kimisi göz yaşlarını bulutlarla silerken
nasıl ıslanır serçlrer silgi artıkalrıyla?

bilir misin bir sabah
ezan sesinde
nasıl uyanır serçeler,
yalnızlığın kabusundan
yalnızlığın kucağına
yalnız bişr güneşin gündüzüne...
ay bile yıldızlarladır
yağmur bulutla
bir güneş yalnızdır
bi de serçeler...
bilir misin?

bilir misin bir sabah
nasıl da özler serçeler
yaz akşamlarını?
biriktirip silgi artıklarını
silmek isterler
yalancı kışların yalancı beyazlarını...
hani ötüşmek vardır
daldan dala uçmak,
pervasız...
kemanları dinlemek
sonra tamburları...
bilir misin neden susar serçeler...
gözlerine neden yağmurlar yağar
ve neden yağmurlar
sonudur serçelerin?

bilir misin bir gece
neden kararır şehrin ışıkları?
yalnızlık neden bu kadar ağırdır,
sürünürken serçenin nefesleri
gideneleirn ayak izlerinde...
neden tanburlar hüzzamı çalar bilir misin?
özlemek kadar kolay değildir
yokluğuna alışmak,
bilir misin bir gece kimsesiz
ağlatandır serçeyi
alışmaya çalışmak...