3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1196
Okunma
Uzat ışığını ey yıldız!
Bu gece hüzün düşmeyecek dizelerime.
Bataklıkta papatyalar açtırıp,
Buluttan buluta kıvrılarak
Köprüler kuracağım gök kapılarına.
Mesela, kiraya verebilirim gökyüzünü.
Yelpazeler yapıp gökkuşağından
Çekip dizgininden beyaz atların,
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak gibi
Turuncu bir salıncak şahlanışıyla
Pabucunu dama atacağım hüzünlerin.
Üzülme yolunda gitmiyorsa hiçbir şey
Müzikte hüzün, aynada hüzün
Otursan hüzün, kalksan hüzün ise
Camı açsan hüzün doluyorsa pencereden,
Kendin yaratıyorsun demektir bütün bunları
Giden zamanın suçu ne?
İstersen çiçeğe bürünür bozkır.
Rüyalarına gün girer istersen
Biziz dünyayı parmaklarında oynatan
Umutsuzluğa kapıları açan biziz.
Kendinden bileceksin tersine yürüyorsa ışıklar
Buğularından uzak duracaksın gecelerin
Kulaklarında uzamalı baharın çayır sesi
Yaşamak; yeşil gibi, huzur gibiyse sevmek
Çıkarıp atmalı at gözlüklerini
Çünkü öyle yakın, öyle sıcak, öyle mavi ki hayat!
O senin son şansın olacak, son biletin
Duyabilirsen eğer, görebilirsen
Durdurabilirsen hüzünleri, durdurabilirsen…