15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1622
Okunma
neredeyim,
bu hangi iklim
bu nasıl aşk doğası,
bir yanım çılgın zemheri
bir yanım sakin yaz!
susuyorum
kuruyorum yalnızlığın kursağında
sararmış umutlar döküyorum
yağmur verin biraz!
az durun,
kalbimde inleyen ne,
nedir bu zincir sesleri
nedir bu pranga!..
ben çoktan yaktım gemiyi
çoktan batırdım gövdemi derinliklere
karanlık sulardayım gayrı,
daha ölmedi mi
yine ağlıyor mu göğsümdeki forsa!
artık bıraktım dümeni,
yüreğimi bağladım
astım omzuma çıkınımı
böyle çıktım ben de benden…
gidenden hesap sorulmaz;
ne zaman yorulursam bu yolda
bir han kuracağım sırdan,
çok görmeyin bana
kaç asırdan beri
böyle dinlenmiyor mu insan!
ne toprak seçerim
ne kıble ararım,
nerede anlarsam düşeceğimi
orada mezar açarım kendime;
eksik kalsın
iki yalan el
bir sahte kürek,
rüzgâr tanır saçlarımdan
fırtına örter toprağımı,
gerek yok adımın yazılmasına
elbet taşımı da biri diker…
varsın bekleyenim olmasın,
istasyonlara küsülür mü hiç!
beni de son durakta
sevgili ecelim bekler.
ö.n