Ah,Yahya
bre vefasız
bu arayıp sormadığın dost
bak sana yine de geldi
seni hayırsız

Pek de iyi görünmüyorsun ha,Yahya!
Nedir bu,yaşamın yokuşunda
.....................böyle koşturma?
Kazancılar çarşısı çoktan kapandı
dövünüp duruyorsun
.......kursağı kirli
.................. talih kuşuna.
sesini unutmuşsun belli o uğursuz baykuşun,
anlaşılan uğradığın da yok
serin selvilere yaslı
başına taş dikili
.................yorulmuşlara



Bir romantizm yaşayalım mı ha ,
ne dersin
..................şöyle tükenip bardağında
canım şişesine nur doğsun rakının;
içimize bir de gül koysun dostlardan biri
ruhumuz bir güzel derttten arınsın.
Hani olmuşken yağmur dışarıda
........................bir sicim gibi
.................... ıhlamur kokusuyla
lirik bir tarzda yağmalı;
Bu şehir pis kokuyor Yahya
................................Lağım akıyor dibi
yollar sallanmaya geniş olmalı
........................bir kayık gibi
Gülümüz gül, tenimiz insan kokmalı;
içelim be, şöyle
adam gibi.




Hani henüz bana içini de dökmedin,
seni ketum

kayıkta kestiğin var ya
işte bu yüzden
seni yoksulluk çürütür
Amaaan boş ver düşünme !
yaşamın kayığına keçesiz semer vurulmaz
gececiler çarşısı kesme taştandır
ve sevilmez içimizdeki Hayyam
yan basmasan da
kaydırır ayağı bir gün
talkınlı vicdansız imam




Offfff!
Bozuk musluk gibiyim Yahya Kahya
kapanamıyorum,
.....masa tenha,
.............sen yarı,
.................ben yarım
ne zaman tamam olduk ki
kaç kez yırttık bu sofrada
....................aşk sayfasını.
Bende bir gül derdi,
...........sende Meryem’le İsa
Ey Yahya bu mu hakkımız?
Yağmur bile ıhlamur kokmuyor daha,
boğazda tıkanıp kalıyor
............şu zıkkım rakımız.



Gidee
.........gele
İki ucu delikli,
fırıldak bir dünyanın
neyi miyiz ki
kesilir soluğumuz .
Bize kıyamda çocuk,
kamette uçuk insan demediler mi?
......pimi çekili,
.........pürçek kekilli Yahya Kahya?



Tükendi hangi akşam
..............bilemedik ki
.............aşk ocağında ateş küllendi.
Peki ,ya sen bilir misin Yahya öldürmenin anlamı ne,
içimizde hâlâ yanan da neydi ?
neyse boş veeeer,
Zamanın kimyasında Börklüce’nin bile boynu kesik
Neylesek ,
..................ne yapsak
yaşamak yine de eksik.



Tükürsen kızsan yahut sövsen
çamura itip günahını tekmelesen de
kalben anlamazlar seni Yahya Kahya
ama şu rakıyla ben inandım kavlen.
Vur haydi kadehi, Yahya Suphiiy’e saplar gibi
ipi kendi boynuna asan celladın
azabı çok
seni de yok ederler o veliler saltanatı
vur kahrı dökülsün şu kavanoz dünyanın.
Geçimmiş, savaşmış
ılımlı islammış
yanarmış çocuklar ahtapot elinde
adamın çocukları varmış... ondanmış...
yalanın hepsi bu şişeden görünür.




Aşk cephemiz de zaten inançsız
bitti işte romantizmimiz de
Yağmura yağıyor diyene de aşkolsun yani!
Ihlamur da kokmuyor ıslak toprak,
Haydi kalk Yahya kalk!
gecede görmeyiz bu kadar hata.
Nasılsa hepten kapanmış kapılarımız ,
İçip de gidilecek dertlerimiz var daha.
dertler var daha...
dertler.

Sait Açıkgöz