1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
34
Okunma
Nihal’in ayak izlerini yuttu taşlar,
Boğaz’ın mavisi bîhaber, dingin akar.
Ben bir arşivim şimdi senin sesine dair,
Unutulmuş fısıltılar mabediyim.
Sır oldu adım adım çekilen yolun,
Su bildiği gibi çağıldar, es geçer gönül.
Nihal’in nefesi kaldı bende bir nidayla,
Ruhumda saklı bir dağarcık nağmelerin.
Geçmiş zamandan bir seda, bir ah kaldı,
Tenhalarda çınlayan bir gizli ahret sesi.
Nihal’in aşkıyla doldu kubbelerim,
Mistik bir aynada yansıyan hevesin.
Buğulanır camlarım yaşla, hatırayla,
Yokluğunla beslenir bu sırlı hazine.
Nihal’im, sen varsın içimde bir lâhuti ezgi,
Vuslatı bekleyen bir gönül iniltisi.
5.0
100% (1)