aynı dili konuştuğunu hissettiğin, demirlerken bir şiirin derinliklerine kendini..hüznü akar omuzlarından ve dudaklarına bulaşır eksik notası ayrılığın..yüreğinin okyanuslarında saçları sırılsıklam ıslanır baka kaldığın bir seyyahın ki yası tutulmuş bir dokunuş var şiirle örülmüş duvarlarında,nemli ve kara kalem bir hüzün tümseğinde aynanın.. hiç bir ışıkta kırılmayan ve sen, oyuncağı kendine küsmüş çocuk masumiyetinde kırgın ve yorgun. bir şiir çekip üzerine uyurken
ben, düş bozumu gecelerde umutlarıma merhem kelimeler arıyordum sahrama yanaşıyordu o biliindik sözler vaha alt dudağının ıslağınla mühürlediğın ve daldığın derin boşluklara saklanıyordu.
sen uyurken.
kum alabildiğine kum savruldu köz/köz... yanarken bebekleri g-özlerimin böyle başlıyordu icinden deniz geçen şehirlerde büyüyen bir çocuğun hikayesi.
hatırlıyorum deniz kasabalarında balık kokusuna karışan avuçlarında izler biriktiriyordu. hasret diye söz düşüyordu içinde cana geliyordu sevda.
sen uyurken.
şimdi neresinden baksam hep sapanı gerilmiş bir taş ha çarptı yüreğime ha çarpacak...
eksik sözler eksik susuşlar ve susayışlar çatlak dudaklarından sızıyor, ve gözden dile süzülüyordu
eriyen mumdu içimde sabırla bilenen ki
sabrı bilendikçe adımlarında, göçe uzanan yol.
büyükçe hasret/ merakla ve telaşla atan yurekler..
şimdi neresini sarsam ağrılar içinde topuğun çatlağı.
iniyor diyorsun. iniyor göklerden de sözler işte böyle büyüyor ve bürünüyor ete kemiğe.
ya da düşüp içine çölün sende gömülüyorsun kum kum denizin içine çekip durduğu dalgaları ile kıyılarında...
bana düşen ise iz toplamak oluyor mısra aralarında. adını hatırlamak sonra deniz kabukları ile duyulan sesler fısıldarken kulaklarıma. çözemediğim düşlerimi düğüm düğüm seriyorum üstüne. sen uyurken....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu şiiri okuyan için,sahilde kızgın kumların üzerindeki kurumaya az kalmış deniz yıldızları geldi aklıma.Kuruyan deniz yıldızları ölür biliyorsun. Bir adam varmış,karaya vurarak kurumaya yüz tutmuş deniz yıldızlarını denize doğru atarmış. Onu gören bir adam yanına yanaşmış ve sormuş: - Dünyada bir sürü deniz yıldızı sahile vurmuş şekilde kurumakta, sen burada bu deniz yıldızlarını denize atarak bütün deniz yıldızlarını kurtarabileceğini mi sanıyorsun, bu şekilde deniz yıldızlarını denize fırlatınca ne fark edeceğini düşünüyorsun ? Deniz yıldızlarını denize doğru fırlatan adam yerden,kızgın kumların üzerinden kurumakta olan bir deniz yıldızını eline almış ve denize doğru fırlatmış ve diğer adama dönerek şöyle demiş: - işte bunun için fark etti !!!
Hikaye böyle,bu şiirin de bir hikâyesi olsun istedim.Bu güzel şiiri okuyan için bir şeylerin farkedeceğini düşündüğüm bir şiir olmuş değerli dost... Sevgi ve selamlar...
Sabahın mahmurluğunda, demir atıp kıyılarıma, çokça şey farkedeceğini düşündüğün, deniz yıldızını bır/akıyorsun düşlerimin ıslağına, günaydın tadında ki
insan unutur hatırlat/ılmazsa..
Biri olmadan, öbürü olmazmış... Bu böylece yazılsınmış Bir Rus köyü’nde iki balık yaşarmış Biri turuncu ve İri, öbürü korkak ve İnce.
Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce..
İri sormuş birgün. ’Madem bütün bu denizler birbirine bağlı, niye biz seninle sadece bu kıyıdan ötekine yüzüp duruyoruz? Kendimizi bir akıntıya bıraksak, yeni sularda yüzsek, başka balıklar yesek daha mutlu olmaz mıydık?’ Hak verdi İnce. İnceliğinden sırf.
Çünkü onun mutluluğu için, İri ve o kıyı yeterlidir. Gerisi hava su değişikliğidir ki, insan bundan beslenemez. Balıklar hiç..
Katıldı yine de, düştü İri’nin peşine..Akıntıya bıraktı kendini..Bunlar beraberce, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçtiler..Geçerken eğlendiler..Fakat bir balıkçı..akşam yavrularına balık götürmek için suya ağ atmıştı ve bizimkiler farkına varmadan bu ağa takıldılar.. Daha doğrusu İri takıldı.. İri ya.. İnce de sıyrılıp çıktı.. İnce ya.. bırakıp gitmedi..Hem inceydi hem aşık.. Kemirip ağları, kurtardı İri’yi. ’E, tabi, ben bu ağlara takılacak kadar güçlü kuvvetli değilim..eriyip gidecek gibiyim diyerek..onun gururunu da okşadı..
Aşkta, en yanlış şeyler bile mantıklı gelir insana. Tabi balıklara da... Çünkü aşk, suyun içinde de aşktır.
Derken, bizimkiler soğuk denizlere kavuştular..Fakat İnce..alışık değildi bu serin sulara ve hastalandı.. Pulları dökülüyordu hergün ve gün geçtikçe daha da yavaşladı..Hatta durdu birgün. Atlantiğin ortasında..Ya döneceklerdi ve İnce kurtulacaktı..Ya da tek bedene düşeceklerdi..Çünkü herkesin Küba’ya kadar yüzecek nefesi kalmayabilir..Hele hastaysa.. İri, Küba’ya gitmeyi seçmeden önce, biraz düşündü..O düşündüğü süre kadardı sevgisi, ki o da çok sayılmazdı. En başta sıkılan oydu köyün kıyısından..Demek aslında gitmek istiyordu İnce’sinin yanından..Ama bizimki bu durumu anlamadı ve onunla Küba’ya varmak için son çabalarla yüzdü..
İnsan, sevdiğiyle geçen zamana doyamadığı kadar aşıktır.. Balıklar da.. ’İki dakika daha beraber yüzmek, tek başına sağlığına kavuşmaktan iyidir’ bile dedirtir aşk insana..
Dedirttiği gibi İnce’ye.. İki dakika kadar yüzdü ve öldü..Yukarı doğru çıkarken zayıf gövdesi, kılçıklarına kadar mutluydu ve gülüyordu..Koca bir balina onu yuttu, bunu da biliyordu..İri, tek kaldı ama, suyun ucunda Küba vardı..Var gücüyle yüzdü.. İnce’yi unuttu..İnce’yi unuttuğu kötü oldu..Çünkü onlar birbirlerine 5 saniyede bir, nereye gittiklerini hatırlatıyorlardı ve şimdi 10 saniye geçmişti ve katiyen hatırlamıyordu..Ne İnce’yi, ne Küba’yı ne de adının İri olduğunu..
İnsana adını başkaları hatırlatır, balıklara da..
O yüzden kayboldu derin sularında Atlantiğin ve koca bir balina onu da yuttu.. Fakat mucize bu ya, balinanın midesinde İnce’yi buldu..Meğer onları yutan aynı balinaymış..İnce ölmemişmiş, tam tersi midenin sıcaklığında dirilmişmiş.. Ama oradan çıkarsa ölecek..İri de oradan giderse..nereye gittiğini ve adını unutucak.. O yüzden,
..artık ikisi de buradalar...
Ne fark eder..İnsana sevdiğinin yanı cennettir..sevmeden hiçbir şeyin tadı olmadığını, bu hikayeyi bilen bütün balıklar bilir..
Sabahın mahmurluğunda, demir atıp kıyılarıma, çokça şey farkedeceğini düşündüğün, deniz yıldızını bır/akıyorsun düşlerimin ıslağına, günaydın tadında ki
insan unutur hatırlat/ılmazsa..
Biri olmadan, öbürü olmazmış... Bu böylece yazılsınmış Bir Rus köyü’nde iki balık yaşarmış Biri turuncu ve İri, öbürü korkak ve İnce.
Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce..
İri sormuş birgün. ’Madem bütün bu denizler birbirine bağlı, niye biz seninle sadece bu kıyıdan ötekine yüzüp duruyoruz? Kendimizi bir akıntıya bıraksak, yeni sularda yüzsek, başka balıklar yesek daha mutlu olmaz mıydık?’ Hak verdi İnce. İnceliğinden sırf.
Çünkü onun mutluluğu için, İri ve o kıyı yeterlidir. Gerisi hava su değişikliğidir ki, insan bundan beslenemez. Balıklar hiç..
Katıldı yine de, düştü İri’nin peşine..Akıntıya bıraktı kendini..Bunlar beraberce, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçtiler..Geçerken eğlendiler..Fakat bir balıkçı..akşam yavrularına balık götürmek için suya ağ atmıştı ve bizimkiler farkına varmadan bu ağa takıldılar.. Daha doğrusu İri takıldı.. İri ya.. İnce de sıyrılıp çıktı.. İnce ya.. bırakıp gitmedi..Hem inceydi hem aşık.. Kemirip ağları, kurtardı İri’yi. ’E, tabi, ben bu ağlara takılacak kadar güçlü kuvvetli değilim..eriyip gidecek gibiyim diyerek..onun gururunu da okşadı..
Aşkta, en yanlış şeyler bile mantıklı gelir insana. Tabi balıklara da... Çünkü aşk, suyun içinde de aşktır.
Derken, bizimkiler soğuk denizlere kavuştular..Fakat İnce..alışık değildi bu serin sulara ve hastalandı.. Pulları dökülüyordu hergün ve gün geçtikçe daha da yavaşladı..Hatta durdu birgün. Atlantiğin ortasında..Ya döneceklerdi ve İnce kurtulacaktı..Ya da tek bedene düşeceklerdi..Çünkü herkesin Küba’ya kadar yüzecek nefesi kalmayabilir..Hele hastaysa.. İri, Küba’ya gitmeyi seçmeden önce, biraz düşündü..O düşündüğü süre kadardı sevgisi, ki o da çok sayılmazdı. En başta sıkılan oydu köyün kıyısından..Demek aslında gitmek istiyordu İnce’sinin yanından..Ama bizimki bu durumu anlamadı ve onunla Küba’ya varmak için son çabalarla yüzdü..
İnsan, sevdiğiyle geçen zamana doyamadığı kadar aşıktır.. Balıklar da.. ’İki dakika daha beraber yüzmek, tek başına sağlığına kavuşmaktan iyidir’ bile dedirtir aşk insana..
Dedirttiği gibi İnce’ye.. İki dakika kadar yüzdü ve öldü..Yukarı doğru çıkarken zayıf gövdesi, kılçıklarına kadar mutluydu ve gülüyordu..Koca bir balina onu yuttu, bunu da biliyordu..İri, tek kaldı ama, suyun ucunda Küba vardı..Var gücüyle yüzdü.. İnce’yi unuttu..İnce’yi unuttuğu kötü oldu..Çünkü onlar birbirlerine 5 saniyede bir, nereye gittiklerini hatırlatıyorlardı ve şimdi 10 saniye geçmişti ve katiyen hatırlamıyordu..Ne İnce’yi, ne Küba’yı ne de adının İri olduğunu..
İnsana adını başkaları hatırlatır, balıklara da..
O yüzden kayboldu derin sularında Atlantiğin ve koca bir balina onu da yuttu.. Fakat mucize bu ya, balinanın midesinde İnce’yi buldu..Meğer onları yutan aynı balinaymış..İnce ölmemişmiş, tam tersi midenin sıcaklığında dirilmişmiş.. Ama oradan çıkarsa ölecek..İri de oradan giderse..nereye gittiğini ve adını unutucak.. O yüzden,
..artık ikisi de buradalar...
Ne fark eder..İnsana sevdiğinin yanı cennettir..sevmeden hiçbir şeyin tadı olmadığını, bu hikayeyi bilen bütün balıklar bilir..
Şiir, rüya ile uyanıklık arasındaki o buğulu bölgeden konuşuyor; deniz, kum, gece ve hasret iç içe geçmiş bir iç monolog gibi. “Sen uyurken” tekrarları hem kırılgan bir itiraf hem de sessiz bir bekleyiş yaratıyor. Duygusu derin, dili akışkan; dalga gibi vurup geri çekilen bir sevda anlatısı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.