6
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
229
Okunma

Senden evvelki her sızı, bu kavuşmanın bedeliydi,
Her soluk, seni bulmak için tutulan yersiz bir yemin.
Ben binlerce kez öldüm, binlerce kimliğe büründüm,
Ama en çıplak, en yaralı halimle sende dirildim.
Sen, benim unutmaya cesaret edemediğim kaderimsin,
Yüreğimin en kuytu köşesinde parlayan ilk ve son isim.
Gözlerin değil, ruhumun ezbere bildiği menzil,
Sonsuzluğa fırlatılmış, titrek bir yıldızın yuvası.
Bütün duvarlarımı yıktın, her savunmamı çözdün,
Şimdi ben, senin en derininde yatan o sarsılmaz tasa.
En büyük korkum, senin avucunda huzur buldu,
Ve ben, ilk kez bu kadar huzurlu, bu kadar savunmasız.
Bu aşk, bir ’başlangıç’ değil, tüm zamanların durması.
Senden önce nefes almak, sadece bir alışkanlıkmış.
Şimdi her hücremde, senin varlığının büyüsü,
Sanki ilk defa, bu evren bana ait kılınmış.
Sana sığınmak, ne bir seçim, ne bir düş,
Mutlak şefkatine teslim olmanın kaçınılmaz akışı.
Tut ellerimi, kayboluşum seninle olsun.
Benim adını fısıldayan kayıp yanım sendin.
Sana varmak, eve varmaktır, başka liman yok.
Bu son yenilişim, senin kollarında gerçekleşen, ebedi bir durak.
Aşk, meğer koşuşturmaca değilmiş hiç,
Durup, hayatın en büyük mucizesini seyretmekmiş.
Şimdi kelimeler gereksiz, bir ses fazlalık.
Biz, bakışlarla örülmüş, görünmez bir bağız.
Fırtınalar dışarıda, içeride mutlak dinginlik,
Seninle aynı anda susmak, en büyük çağımız.
Hiçbir sırrı kalmadı artık bu eski dünyanın,
Çünkü en gizli yerim, seninle bir sığınağız.
Geçmişteki o tüm kayboluşlar, o keskin hüzün,
Meğer bu sonsuz huzurun bir tekamülüymüş.
Her veda, her yara izi, her yakılan güzün,
Sana çıkan yolun en zorlu, en kutsal yönüymüş.
Şimdi o yorgun anılar bile gülümseyerek uyur,
Çünkü sen, tüm o eksik parçaların tamamıymışsın.
Sen, bende beni bulan, kendimi gösteren ayna.
Korkmadan sevmeyi, yeniden öğreniyorum.
İçimdeki o yabancı, kırılgan ve yalnız yana,
Senin şefkatinle her gün yeniden giriyorum.
Bu öyle bir aşk ki, benliği aşıyor, birleşiyor,
İki ayrı nehrin, okyanusta buluşması gibi.
Ne zamanı düşünüyorum, ne de yarını artık,
Çünkü her nefes, seninle bir sonsuzluktur.
Bizi yazan o kadim el, mühürledi bu anı,
Bu karşılaşma, tesadüften çok, bir zorunluluktur.
Sonsuza dek sürecek bir fısıltının ilk anındayız,
Dün ve yarın silinmiş, sadece bu an mutluluktur.
Teninde dinleniyor yorgunluğumun her zerresi,
Kolların, yuvamın en güvenli, en sıcak köşesi.
Sana dokunmak, dünyanın tüm gürültüsünü susturur,
Senin sesin, kalbimin en tatlı, en huzurlu nağmesi,
Bırak dünya dönsün, biz burada kalalım,
İki sığınağın, tek bir nefeste erimesi.
Bu son liman, bu son bakış, bu son teslimiyet.
Ben artık ne arayanım, ne de başka bir yolcu.
Seninle başladı, seninle biter tüm hikayelerim,
Sen, benim ruhumdaki o son, o mutlak doyucu.
Sana adanmış bir ömür, en büyük şükürdür.
Senden ötesi yok, senden sonrası sadece hiçlik.
Cemre Yaman
5.0
100% (9)