7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
156
Okunma

Rotasız Kayık
I.
İnsanlar, daima kıyıya yakın,
Sığ sularda yüzmek ister,
Gözlerini ufukta değil,
Demir atacakları güvenli limanda tutar.
Oysa sen, kalbimin ortasında ansızın beliren,
Kırık bir pusula, yitik bir rota ve sonsuz bir okyanustun.
Ne bir dümen tuttum sana, ne de yön sordum geçip giden rüzgâra,
Sadece ruhumla, o dipsiz akıntıya teslimiyetine tutundum.
Öyle derin, öyle zorunluydu ki bu deniz, bir kayık bile değildim,
Sadece kendi kaderine doğru sürüklenen, hafif bir enkaz.
II.
Senden önce ben, mühürlenmiş, okunmayı bekleyen bir kitaptım,
Şimdi her yanım, senin derinliğinle ölçülen bilinmez bir coğrafya.
Ben seni, tüm sularımın bulanıklığını bilerek, okyanusun dibiyle sevdim,
Çünkü kıyıdaki tüm saflıklar, senin derinliğinin yanında bir yanılsamaydı.
Sen benim, en sağlam gemilerimi batıran, ama beni karaya çıkaran dalga oldun.
İşte ben o dalganın şiddetini de, o batışın kesinliğini de kutsadım.
Ne bir can simidi diledim, ne de bu fırtınanın dinmesini.
Sadece ruhumun, seninle birlikte denize karışma arzusunu.
III.
Artık zaman, gelgitlerin hesabıyla ilerliyor, güneşin doğuşuyla değil,
Tüm anılar, okyanusun dibine çökmüş, parlayan birer hatıra.
Sen, bu sonsuz derinlikte boğulmayı göze aldığım tek hakikatsin.
Göğsümde saklı tuttuğum o derin ve kadim deniz feneri,
Bana yol göstermez, sadece nerede olduğumu bilmemi sağlar.
Bilirim, bu rotasızlık zor, her an bir bilinmeze savrulabilirim,
Fakat asıl özgürlük, savrulmayı bir amaç olarak görmektir.
Ben sende buldum hem kıyıyı, hem de kıyıdan vazgeçme cesaretini.
IV.
Yüzüme vuran her damla, bir sitem değil, o denizin tuzu yüreğindedir,
Her ayrılık, kayığımdaki bir yükün hafiflemesi, zorunlu bir ders.
Öyle ki, gidişin bir final değildi,
Asıl büyük yolculuğun başlangıcı,
Elimde kalan tek şey, okyanusun öğrettiği dilsiz sabır.
Ben seni, geri dönmeyi aklımdan bile geçirmeden sevdim;
Çünkü bilirim ki bazı ruhlar,
Ancak rotasız kaldıklarında kendi gerçeğine varır.
Sen benim hem tek rotam hem de o rotayı silen akıntımdın.
V.
Unutma, her fısıltı suyun yüzeyinde kaybolur,
Asıl büyük sözler, denizin dibindeki sessizlikte söylenir.
Benim sana bıraktığım, tüm o deniz kabuklarına fısıldananlardır;
Ne bir yelken duyar, ne de karadaki bir kulak.
Bu yüzden sorma bana, "Ne zaman diner?" diye bu akıntı,
O akıntı ki, bizi birbirimizden ayırmaz, aksine aynı yöne sürükler.
Anla ki, bu yolculuk, ancak ruhunun tam bir teslimiyetiyle tamamlanır,
Sen o teslimiyeti seçene dek,
Ben seni, bu sonsuz denizin zorunlu bir parçası bileceğim.
VI.
Sorma bana "Niçin bu zorunluluk?" diye, zira zorunluluk aşktır;
Bu sevda, suyun buhara, buharın yağmura dönme döngüsüdür.
Sadece hisset, ne olur, bu enginliğin içindeki o mutlak kabullenişi.
İşte o, sana söyleyebileceğim en büyük, en son yasa:
Ben seni, ruhumun kendine verdiği o dönüşü olmayan deniz yeminimle sevdim.
Ve bu yemin, kalbimin sana ebedi bir tebliği,
Sonsuz sevdamın, okyanusun mühürlediği yegâne imzasıydı.
Cemre Yaman
5.0
100% (8)