2
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
147
Okunma

bir kahve lekesi zaman
kıpırdamadan duruyor
masanın kenarında
yarım kalan cümleler üzgün
yüzümde eski bir aynanın buğusu
kimse hatırlamaz artık
hangi sözde kırıldı ilk sessizlik
yalnız eller unutmaz
bir dokunuşun
uzaklaştıkça
nasıl ince bir sızıya dönüştüğünü
güneşsiz günlerden geçtim
bu da bir büyümeydi belki
içimde ağır ağır olgunlaşan
bir suskunluğun terbiyesi
bir mumun titrek ışığında
bir fısıltı gibi eğiliyor gece
adı unutulmuş bir anıyı
yeniden yokluyor içimde
ve ben
savrulan bir rüyanın küllerinde
bir yangının ayak izlerini arıyorum hâlâ.
hulyaperest
(yirmikasım2025)